Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Kitaplar,  Toplum

1 Mayıs İşçi Bayramı

İstanbul Maltepe’de yapılan 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarını televizyonda izledim.
İşçiler, üzerinde kocaman harflerle şunlar yazılı büyük bir pankart taşıyarak yürüyorlardı:
“GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ”

Değerli İşçi Dostlarım,

Sizler, güzel günler GÖRMEYECEKSİNİZ!
İşverenlerle sizin adınıza “Toplu Sözleşme” görüşmeleri yapan sendika başkanlarınız, işverenlerle anlaştı, sizleri sattı; hiç sesiniz çıkmadı. Bu nedenle sendikalarınıza “Sarı Sendika” denildi, üzerinize alınmadınız.
Sizi satan sendika başkanlarınız yazlık ev, kışlık ev, yabancı marka son model araba, mal, mülk, para sahibi oldular; oğulları beş yıldızlı kumarhanelerde boy gösterip milyonlar harcadılar. Sizler, tüm halkımız gibi, tüm bu olanları TV dizisi gibi seyretmekten başka bir şey yapmadınız!
Sizler, güzel günler görmeyi hak ettiniz mi?
Geçmişte, her 1 Mayıs öncesi, kutlamayı “İllaki Taksim Meydanı’nda yapacağız” diye inatlaşmayı çok iyi becerdiniz; ama sizi satarak küplerini dolduran sendikacıların yakasına yapışma cesaretini gösteremediniz!
Hakkınızı yiyen, sizi satanlardan hesap soramadınız; ama “güzel günler görme” hayaliyle yaşadınız!

Değerli İşçi Dostlarım,

Güzel günler GÖREMEYECEKSİNİZ!
İçinde çalıştığınız, ekmek kapınız olan madenler, fabrikalar, işletmeler birer birer satılırken sesinizi çıkarmadınız! Evet, göstermelik bazı “şovlar” yaptınız, ama kendi malınıza, işinize sahip çıkamadınız!
Sözde sizi temsil eden sendikalar, Avrupa Birliği’nden (AB) hibeler alıp cebe indirirken de hiç sesiniz çıkmadı! Sakın, “haberimiz olmadı” demeyin. Ben bunları tek tek yazdım, yazdıklarımı tuğla gibi kalın bir kitaba koydum. Bu yapılanlar TABUTA ÇAKILAN SON ÇİVİ’dir dedim, fırsat bulduğumda televizyon kanallarında anlattım. Türkiye’nin hemen her yerine gidip verdiğim konferanslarda da sizi kullanarak AB’den hibe alanları, adları, sanları ve aldıkları para miktarlarıyla tek tek anlattım.
Soygundan haberiniz oldu, ama soyguncu sendika başkanlarına karşı çıkma yiğitliğini gösteremediniz.
Bakın, hafızalarınızı tazelemek için birkaç örnek vereyim: Sizin sırtınızdan hangi sendikacılar ne kadar hibeyi cebe indirmiş, görün:

DİSK – Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu:
AB’den toplam 692 BİN 78 Avro hibe aldı.
Hibe, karşılıksız para demektir.
Kim kime karşılıksız para verir?
Alınan paraların hesabını ben, DİSK’in Genel Başkanı Süleyman Çelebi’den sordum. Kendisine iadeli-taahhütlü 20 sayfalık sorgulama mektubu gönderdim. Cevap vermedi, veremedi! Aynı mektubu, DİSK’e bağlı tüm sendikaların başkanlarına da gönderdim; hiçbirisinden ses çıkmadı!
Tüm bunlar olurken, sizlerin haberi olmadı mı?
Devrimci Süleyman Çelebi’ye “692 bin Avro’yu nasıl devirdin?” diye sorma cesaretini gösterebildiniz mi?
Süleyman Çelebi’den 692 bin Avro’nun hesabını soramayanlar, şimdi durmuşlar, 1 Mayıs kutlamalarında “Güzel Günler Göreceğiz” diyorlar!
Siz, kimi kandırıyorsunuz?

TÜRK-İŞ – İşçi Sendikaları Konfederasyonu:
AB’den 268 BİN 948 Avro hibe aldı.
Hibeyi cebe indiren sizin sendika başkanlarınız “güzel günler” gördü, sizlere de avuçlarınızı yalamak kaldı.
Hayır, yanlış söyledim; 1 Mayıs’larda meydanlarda, davul zurna eşliğinde halay çekmek kaldı!

HAK-İŞ – İşçi Sendikaları Konfederasyonu:
AB’den 169 BİN 963 Avro hibe aldı.
Genel Başkan Salim Uslu’nun yakasına yapışıp “Bu paralar ne oldu?” diye sorabildiniz mi?
Hakkını arayamayanlar, haksızlıklara başkaldırmayanlar güzel günler görebilir mi?

Değerli İşçi Dostlarım,

Sizler, güzel günler GÖRMEYECEKSİNİZ!
Peki, çocuklarınız güzel günler görebilecek mi?
Türlü sıkıntılara katlanarak okuttuğunuz çocuklarınız da bugün işsiz!
Son 15 yılda hükümetler Türkiye’de TEK BİR FABRİKA KURMADI!
“Duble yollar yaptık, üst geçitler yaptık, köprüler yaptık, havalimanları yaptık.” diye övünen iktidar sözcülerine,
“NİÇİN HİÇ FABRİKA KURMADINIZ? ÇOCUKLARIMIZ NEREDE İŞ BULUP ÇALIŞACAK?” diye sorma erdemini, cesaretini, yiğitliğini gösteremediniz!
Üstüne üstlük, Türkiye’yi üretemez duruma düşüren, içinde sizlerin de çocukları bulunan milyonlarca insanımızı işsiz bırakan iktidara tekrar tekrar oy verdiniz!
Siz, güzel günler görmeyi hak ettiniz mi?

Değerli İşçi Dostlar,

Sizler, güzel günler GÖRMEYECEKSİNİZ!
Üzgünüm, ama çocuklarınız da güzel günler GÖREMEYECEK!
Peki, torunlarınızı olsun kurtarabilecek misiniz?

Eğer, madenlerimizi, fabrikalarımızı, işletmelerimizi, bankalarımızı, kooperatiflerimizi, tarım topraklarımızı, limanlarımızı, kısacası VATANIMIZI satanlardan hesap sormaya başlarsanız, bir ümit var: Torunlarınızı kurtarabilirsiniz, onların güzel günler görmesini sağlayabilirsiniz.
Eğer, akrep gibi birbirinizi sokmaktan, serçe gibi ürkek ve korkak olmaktan, midye gibi içinize kapanıp kurtulacağınızı sanmaktan vazgeçerseniz, torunlarınızı kurtarabilirsiniz.
Eğer, zulmün her türüne, hangi koşulda olursa olsun, hep birlikte karşı çıkar, dimdik dikilirseniz, torunlarınızı kurtarabilirsiniz.
Eğer, torunlarınız için yanmayı göze alabilirseniz, onları kurtarabilirsiniz.
Çocuklarınız için yanmayı göze alamadınız, torunlarınız için olsun yanmayı göze alabilecek misiniz?

Eğer, torunlarınız için olsun yanmayı göze alamazsanız, inanın bana, torunlarınız çok daha kötü koşullarda sürünecek, rezil olacak, sefil olacak…

Değerli İşçi Dostlarım,

Biliyorum, çok acı şeyler söyledim.
Ama siz de biliyorsunuz; dost, acı gerçekleri söyler…

Yılmaz Dikbaş
3 Mayıs 2018, Perşembe
0532 233 31 52

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir