1 Mayıs
Gelecek beklenen değil; yapılan ve yaratılan şeydir. İnsandaki özgürlük tutkusu var olana, verili olana sığmadığı için bu böyledir. Ancak özgürlük, tarih boyunca bedel ödemeyi gerektirmiştir. İnsanlık çok acı çekmiştir bu yüzden. Karanlığın, uzun sürse bile geçici olduğu, verilen mücadelelerinin ışığında kavranmıştır da…
İşte yine 1 Mayıs! Eşitlik ve özgürlük için, yaşanası bir dünya kurmak için susmayan, susturulamayan çığlık. Birlikte üretilecek ve kardeşçe paylaşılacak olan bir hayatın ayak sesleri. Derinden ve kararlı…
Aşk moru, düş yeşili, şiir kırmızısı bir gün…
Bugün yine meydanlarda toplanacak insanlar. Her düşünceden, her kültürden ve her renkten insanlar dolduracak meydanları yine bugün. Binlerce, on binlerce, yüzbinlerce, milyonlarca olmak için… Yeryüzü olmak için, yeryüzünü aşkın yüzü yapmak için. Ekmek ve gül için, eşitlik ve özgürlük için, mümkün bir dünya için… Kiminin bayrağında aşk, kiminin yüzünde sevinç şarkıları, kuş sesleri kiminin omuzlarında. Sonsuza dokunmak için, sonrayla buluşmak için…
1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü. Yeni bir hayatı işçilerin, işsizlerin, kadınların, gençlerin ve tüm ezilenlerin kuracağı gerçeğini haykırma günü. Yeni bir hayatın mücadeleden, insan onurunu yükseltme bilincinden, şiirden ve aşktan çıkacağını daha bir bilince çıkarma günü. Doğayla bir sevgili yakınlığı kurmanın vazgeçilmezliği ve kararlılığı aynı zamanda 1 Mayıs…
1977’de İstanbul Taksim’de, yüzbinler “başka türlü bir dünya” diye tutturmuşlardı. Gündüzlerinde sömürülmeyen ve gecelerinde aç yatılmayan bir dünya… Yüzbinlere seslenen konuşmacının “Bu alanın adının 1 Mayıs Alanı olarak değiştirilmesini istiyor musunuz?” sorusu, karanlığın bekçileri tarafından kurşuna tutulmuştu. Cehennem topunu yuvarladılar yüzbinlerin arasına o gün. Can aldılar, canlar aldılar. Güzel bir dünya umudunu yara bere içinde koydular. İşte bugün, yüreği aydınlıktan yana olan insanlar bu kavgadan, bu mücadeleden, bu taleplerden vazgeçmediklerini haykırmak için her yeri 1 Mayıs alanı haline getirecekler. Ve o alanlar aşk gerillaları ve barış militanlarıyla dolup taşacak. Alanlarda barış ve özgürlük gülleri yürekten yüreğe değecek “Yarın daha güzel olacak dünden” nidaları ile çiçeklenecek meydanlar bugün.
1 Mayıs, dünyanın emekten, özgürlükten, eşitlikten ve kardeşlikten yana döndüğünün daha bir bilince çıktığı, safların sıklaştırıldığı gün. Yeniden mücadele günü. İnsanlık onurunun, işçi sınıfı bilincinin karanlığı yenecek güçte olduğunun, karanlığın yüzüne söylendiği, söyleneceği gün. Yenilenlerin kolay öğrendiğini gösterme günü. Daha kalabalık insanlarla geleceğimizi ve özgürlüğümüzü isteme günü. Bunun ısrarı. Tüm ezilenlerin birleşme ve dayanışma günü bugün. Karanlığın geçici olduğunu iyiden iyiye anlama, anlatma günü. Postal seslerini duymak istemediğimizi duyurma günü, şeriatın karanlığına insanlığın teslim olmayacağını kararlı bir şekilde açıklama günü.
Ülkemizde demokrasi istiyoruz. Tek adam için değil, herkes için bir Türkiye istiyoruz. Hak, hukuk, adalet istiyoruz. Eşit yurttaşlık istiyoruz. Kadına şiddetin son bulmasını istiyoruz. Emek sömürüsünün, doğa talanın son bulmasını istiyoruz. Ülkemizin geleceğine silah tüccarlarının, uyuşturucu baronlarının ve emperyalist tekellerin burunlarını sokmaktan men edilmesini istiyoruz. Temiz bir ülke, temiz bir toplum istiyoruz. Hiç tereddüdümüz yok! Direne direne; birleşe birleşe kazanacağımızı biliyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın insanlık onuru. Yaşasın insanlığın onurlu mücadelesi. Merhaba güzel günler. Artık karanlığın sonu yakın. Çünkü haklıyız, çünkü kazanacağız.
“Haramilerin saltanatını yıkacağız / Bekle bizi İstanbul.”
Hayrettin Geçkin
