Deneme,  Tartışma,  Toplum

Acılar parayla satın alınır mı?

Başlangıçta el ele yürürken, aynı yastığa başkoyarken, öpüşürken, konuşurken huzur evin içinde tavana ağıyordu. Birliktelik uzadıkça koşullar eskidi, değişti. Odanın boşluğunu sevişme sesinin yerine yüksek sesli bağırmalar doldurdu! Nazilli basmasının yıkanmaktan solan bez parçası gibi soldu gülümsemeler…

Birlikte içilen çayın ve orta şekerli Türk kahvesinin tadı kalmadı.

Bir nişana, düğüne giderken giyime kuşama, yanağa sürülen allık, göze çekilen rimel, dudağı boyayan ruj tüm albenisini yitirmişti kadın için…

Gömleğin yakasına dolanan kravatın düğümü. Ceketin göğüs kenarına kondurulan desenli, parlak mendilin varlığı; olsada olur olmasada kıvamına inince erkek için… Farlar dişiliği yüksek, çekiciliği çok öne çıkan kadına doğru yanıp sönmeye başlayınca, evdekine ışık sönmeye başlamış oluyor!

Kadın sabırla belki evliliğini düzene sokmak için hazırlanırken(…), erkeği, eşi, sevdiği adam kendini çoktaaaan başka bir kadının yatağına bedenini sermişti…

Bir Ortadoğu Masalı gibi başlayan hayat acıya dönüşmüştü…

Şiirlerdeki hiçbir tümce bu acıyı ememez… Yitirilen gülüşü ancak başka bir aşk belki geri getirir…

Demlik demlik içilen çayın yanında tüttürülen sigara… Tepeleme dolan kültablası, onun ağır kokusu eskiden yatağın çarşafına sinem terin yerini almıştır!…

Uzayıp giden Mahkeme süreci. Boşanmanın verdiği esriklik, ardından gelen özgürlük…

Erkeğin ödediği nafaka…

Çocuklar evde annelerinin döşeğinde… Yemek yapmakla geçen saatler… Ardından bulaşık yıkama, durulama!…

Günler hızla akarken, yalnız kalan kadın her geçen gün çökerken bir gün aynanın karşısına geçip kendi kendisiyle konuşmaya başlar!

Çıldırmanın eşiğinden aşarken; doktorun yazdı reçetedeki sakinleştirici haplar onu birazcık olsun umursamazlaştırır…

Arabesk müzik dinlerken bulur kendini .

Bir gün bir dövmeciden içeriye adımını atar; acılarının bedenine resimlenmesini ister…

Erkek, ödediği nafaka ile sağda solda caka atarken, kendisine soy doğurmuş kadının acılarını satın aldığını sanır!

Her önüne düşen bedende kendini yitirirken yaşlandığını hisseder… Belleğinin bir kenarında boşandığı eşi durur… Acabalar kafasını eşelerken; bir akşamüstü bir demet gülle eski ocağının kapısını çalar!

Açılan kapının önünde küçük oğlu durur… Karşılıklı, hüzün dolu bir bakış yete düşerken, içeriden hırçın bir kadın seslenir: “Ahmet, kim geldi?“

Tiz bir sesle: “Babam!“ der…

Kadının içindeki acılar yükselir, söylemek istediği hiçbir şeyi söyleyemez…

Anıl Güven

gundemarsivi.com/kiyi-kose/

Menekşe Sokak | Gündem Arşivi, Okuyan ve yazanlar için dağarcık (gundemarsivi.com)

Sabah Güneşi | Gündem Arşivi, Okuyan ve yazanlar için dağarcık (gundemarsivi.com)

Bir Gün gazetesinin bir haberini alıntıyorum sizlere, yazdıklarıma rağmen süresiz nafaka da hedefte:

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, iktidara yakın medyanın ve gerici odakların hedefinde olan süresiz nafaka uygulamasının, “Kabul edilemez” olduğunu söyledi. Göktaş öte yandan bazı kadınların, “Kocamı seviyorum, dönmek istiyorum” diyerek 6284 Sayılı Kanun’un uygulanmasını istemediğini savundu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ankara 75’inci Yıl Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde gazeteciler ile bir araya geldi. Gündeme yönelik değerlendirmelerde bulunan Göktaş’ın, süresiz nafaka tartışması ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a yönelik sözleri dikkati çekti. Bakan Göktaş, süresiz nafakaya karşı olduğunu kaydetti.

Bakan Göktaş, Ankara’da gazeteciler ile bir araya geldiği toplantıda tartışma yaratacak sözlere imza attı. Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Göktaş, bir süredir gericilerin hedefinde olan, “Süresiz nafaka” sistemini hedefe koyacak ifadeler kullandı.

SÜRESİZ NAFAKA KABUL EDİLEMEZ

Toplantıda Göktaş’a, “Kadının beyanı esastır meselesini aile birliğini bozduğu yönündeki iddialara katılıyor musunuz?” sorusu yöneltildi. Göktaş, bakanlık olarak tüm mağdurların yanında olduklarını ifade ederek, “Mağdur bir erkekse icabında onun da yanındayız” diye konuştu. Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Sayılı Kanun’un değiştirilmeden, aynen uygulanacağını söyleyen Göktaş, sözlerinin devamında ise şu çarpıcı ifadeleri kullandı:

“Ailenin güçlendirilmesi bizim öncelediğimiz alanlardan bir tanesi. Uygulamadan, mahkeme kararlarından kaynaklı bazı mağduriyetler doğuyor ise bunları ele almak lazım. Süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Süresiz nafaka ödemek gibi bir uygulama kabul edilemez. Eğer bir mağduriyet oluşuyorsa bu mağduriyetin de üstesinden gelmek lazım. Diğer bakanlıklarımızla da bu konunun üzerinde çalışmayı hedefliyoruz.”

KADINLAR 6284’Ü İSTEMİYOR

Bakan Göktaş konuşmasında, 6284 Sayılı Kanun’un uygulanmasını istemeyen kadınlar olduğunu da iddia etti. Kadına yönelik şiddete karşı, “Sıfır tolerans” hedefiyle kararlılıkla mücadele edildiğini öne süren Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Maalesef zaman zaman kadınlarımız da 6284 Sayılı Kanun’u uygulamamızı istemiyorlar. Diyorlar ki ‘Ben istemiyorum, eşimin yanına dönmek istiyorum’. Korktuğu için değil, ‘Seviyorum kocamı’ diyor. Ekonomik durumdan da kaynaklı değil. Kadın konukevlerimizde ekonomik kaygı yok. O yüzden o alanda çok hassas davranmamız gerekiyor. Kanun değişmemeli. Ancak uygulamada bir hata var ise bunun üzerine gidilmeli.”

Mustafa Bildircin

Kaynak: https://www.birgun.net/haber/suresiz-nafaka-aile-bakaninin-da-hedefinde-kabul-edilemez-456213

Siz de fikrinizi söyleyin!