Deneme,  Ebeveyn,  Tartışma,  Toplum

Gıybet

Şöyle ağzıma bir sakız alıp kenarı oyalı yazmamı ensemden dolandırıp başımın tam tepesinden bağlamak geçiyor içimden. Hatta minik turuncu kahve çiçekli bir de şalvar geçireyim ki üstüme içinde bulunduğum ruh halini görselde de yansıtabileyim.

Yine içim şişti, yeni eğitim-öğretim veli savaşları hepimize hayırlı uğurlu olsun.

Ben bu gıybeti şöyle sündüre sündüre uzata uzata yapmazsam içimde patlar.

Konumuz malum, güzel memleketimden veli manzaraları.

Öncelikle kısa bir özet geçeyim: Kızımın öğretmeni ikinci sınıfın sonunda çocuklara ve velilere veda etmeden emekli oldu, üzücü ama kendisine göre geçerli sebepleri var. Önce kırıldık, kızdık sonra hem çocuklarımızın adına hem de giden öğretmenimiz adına kaygılandık… Acabalarla dolu bir yaz geçirdik…

Bu süreci iyi kötü tahmin edersiniz, küçük şehirde ( bu dönemde hangi şehir küçük diye anılabilir ki; Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilirliğinden kaynaklı bir nüfus patlaması yaşıyoruz.) her türlü haber hızla yayılır, bilgi aktarımları sen köşeyi dönmeden bütün şehre varır. Yeni öğretmen adayının inciğini cıncığını tabi ki öğrendik.

Ülkenin eğitim sistemini burada tartışmaya açmaya gerek yok.

Hepimizin bildiği üzere bu sistemden sağlam çıkabilmek için ailelerin ve çocukların canla başla çalışmaları gerekiyor. El ense yatarak veli olunmuyor. Çocuğunuz inşaatta boyacıda olacak olsa kültür seviyesi yüksek aydın bir boyacı olsun istiyor iseniz elini taşın altına koyacaksınız. Çocuklarınızla beraber hayata sıfırdan yeniden başlayacaksınız.

Müfredatta olmayan soru sorma yeteneği, merak, öğrenme aşkı gibi eksikleri siz tamamlayacaksınız.

Neyse sonuç olarak okullar açıldığında çocuğumun eski öğretmenini aratmayacak derinlikte, mesleğini hakkı ile yapacağını hissettiren, ilkokul öğretmenliğine yakışacak kalitede bir öğretmenle karşılaştık.

Hemen hemen hepimizin yüreğine su serpildiğini düşünürken bazılarının yüreğine bir ”darlanmaklar” geldiğini gördük. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

Tabi ki yeni öğretmenin gelmesi ile etekleri tutuşan sınıfın yaramaz çocuklarının velileri, eskisi gibi ense yaparak çocuk büyütemeyeceklerini fark ettiler. Ödev sorumluluğunu almamış bir çocuğun ebeveyni olarak, ”bana ne öğretmen uğraşsın”, devrinin kapanması onlar için acı bir çöküş olsa gerek.

Bahsettiğim öyle minik masum şirin yaramaz çocuklar değil elbette. Baya şu filmlerde gördüğünüz zorbalığı, acı çektirmeyi, küfür etmeyi, küçücük çocukları korkutmayı seven o kötü yürekli çocukların ebeveynleri (sevgili veliler çocuklarınız sizin kopyanız. Siz kötü olduğunuz için onlar da kötü ve dışarıdan bakınca çok belli oluyor).

Kimse bana çocuğun kötüsü olmaz falan demesin bunlar kötü. Dümdüz kötü.

Ne kendi eğitim hayatımda ne de çocuklarımın peşinde koştuğum dönemde, bu veli modelini ya da bu veli türünü daha önce hiç görmedim, desem yeridir. Toplumun evrimleştiğini 8 sene ara ile net bir şekilde ben görüyor isem, sosyologlar daha neler görüyordur.

Okulun bahçesinin çeşitli köşelerinde konuşlanıp avını izleyen sinsi bir kobra yılanı gibi köşeye gizlenmiş sessiz sessiz etrafı gözetleyen veli  gördüm de okulun bahçesinde sınıf anneliği için oradan oraya koşuşturup oy toplamaya çalışanı ne duydum ne gördüm.

Neler oluyor(!) biri bana konuyu açıklasın!? Mantıksal karşılığı nedir?

Belediye başkanı olup ihale kapmaya çalışan ve yahut meclise kapağı atıp kendini garanti altına almayı planlayan yolsuzu idrak ettik-te! Bu, sınıf annesi olmak için oy dileneni çözemedim? 

Okul bahçesi olmuş veli siyaset meydanı, esnaf ziyareti yapan politikacı misali tek tek veliler ziyaret edilip konuyu usulüyle (adayın zeka seviyesinin yettiğince) anlatıp kalçalarını kıvıra kıvıra diğer veliye doğru koşan aday ve yandaşları tam da Akp Türkiye’si dedirtiyor insana!

Kimse kusura bakmasın derdim kalp kırmak değil elbet ama birinin çıkıp gerçekleri bu toplumun yüzüne vurması gerekiyor.

Ben aday olmam adaylık bana teklif edilirse değerlendiririm kalitesi ortadan çoktan kalktı biliyoruz da neden?

Sınıf anneliğinin statüsü nedir? Bir insanın kariyer planlamasına alınmasında ki amaç nedir? 

Makul, akla yatkın davranışlar sergileyen konuştuğun zaman seni anladığını düşündüğün ebeveynler yok olmuş, Öjenik insanlık teorisine hiç bu kadar hak verdiğim bir dönem hatırlamıyorum. ”Bu kadar embesille yaşadığımız yeter!” diyen hakimin ezberden konuşmadığını şimdi daha iyi fark ediyorum.

Çocuğuna yüksek not aldırabilmek için, desek!? İlkokul notları sınavlarda hükümsüz, öğretmenin özel ilgi ve alakası, kimse sizin gül yüzünüzün hatırına kendi karakterinden taviz verip eğitimciliğini şekilden şekle sokmaz; anca ”mış” gibi yapar. Ebeveyn olmayı talep ettiyseniz bunu bilemeyecek yaşlarda değilsinizdir.

Eeee başka?

Buradan ulusa sesleniş yapmak istiyorum, sevgili yurdum velileri böyle çocuk yetiştirilmez, yetiştirdiğiniz çocuklar ileride hepimiz başına dert oluyor. Nepotizm sizlerin bencillikleri yüzünden yerleşiyor küçücük bünyelere…

Siz çocuğunuzu bugün bir yerlerde iyi maaşlı çalıştırıyorsunuz, diye yarın ayarlarıyla oynadığınız adaletin terazisi yine kendi nesillerinize zarar verecek; yaşadığınız toplum ne kadar kötüye giderse, adaletsizlik ne kadar normalleştirilirse önünde sonunda bindiğiniz dallar kesilecek. Şu an yaşayan bireyler değilse de çocuklarımız, torunlarımız bunun acısını yaşayacak.

Lütfen görün artık.

Ağzını açtığında mangalda kül bırakmayan vatan severler, vatanını sevmek iyi nesiller yetiştirmek ile olur…

Not: Ön izlemedeki fotoğraf Hypnot İstanbul sitesinden alınmıştır.

Dilek

Lale Köşkün Sırrı

Tariz Dergisi

Editör

Siz de fikrinizi söyleyin!