Deneme,  Toplum

Aşındırma Denemeleri

Adem’ in sağ kaburgasından Tanrı’nın yarattığı kadın bu söylenceyi öylesine içselleştirmiş ki; karşı savı düşünmesin diye de dinsel uçmaklık önermeleriyle dudakları mühürlenmiş! Gönül gözleri açılmış…

Eril güç, dişi-doğurgan güçten korktuğu için onu örgenin içine sadece soluk alıp vermesi için kapattı. Kadını arzu nesnesi durumuna soktu. Erkeğin bedensel hazlarına her an yetişme zorunluluğu vardı. Olumsuz yanıt verme hakkına iye değildi, eylemsizlik halinde her türlü ceza ve şiddetle yüz yüze kalabilirdi. İnanç kuralları ona bunu buyuruyordu…

Yüzyıllardan buyana soysal bağlamda Türk kadını ailesiyle birlikte hayvan otlatmış, avlanmaya çıkmış, tarlada, ekinde hayata ortak olmuşken İslam dininin önlerine koyduğu dayatma, özgür yaşam biçimlerinin sonunu getirdi.

Selçuklu devletinde kısmen, Osmanlı‘da sosyal yaşamın içinde kadın ortadan kaldırıldı… Anadolu’da tarlada yoksulluk içinde yaşamlarını sürerken kocaları, kardeşleri, yakınlarındaki erkekler askere çağırılıyor; gidenlerin çoğu bir daha geri döneniyordu…

Yaklaşık bin yıl süren bu yaşam biçimine Gazi Mustafa Kemal Atatürk son verdi.

Türkiye Cumhuriyetinin kurucu önderi, kadın erkek eşitliğinin yanı sıra çağdaş bir ülkenin kurulmasında kadın yurttaşlarımızı devrimlerinin önemli bir bireyi olarak ön saflara sürdü.

Bugün içinde bulunduğumuz ortamın son derece gergin, sinir uçları sürekli tahrik ediliyor olmasının altında, laiklik anlayışının kadına korumacı değil özgür birey olarak değerlendirmesinden kaynaklı olduğunu bir kıyıya not edin.

1946 Yılında başlayan karşı devrim hareketi günümüze günümüzde başarıya ulaşmış gibi görünmekte!

İslamcı Faşist anlayış toplumda her geçen gün baskıcı unsurunu yükseltmektedir. Kadınları, genç kızları yaşamın içinden geriye çekip, erkeklere egemenlik alanı açmaktadır.

Karanlık düşünce, varolan değerlerimizi, ahlak anlayışımızı, etik yapımızı, çağdaş hukuku; oluşturdukları Şahsım Devleti ile yok ettiler! Direnme hakkı özgürlüğün en önemli unsurudur, bunu asla unutmadan ivedilikle bu gidişe dur dememiz gerekiyor!

Ulu Önder Atatürk’ün Gençliğe Hitabe‘sini ve Bursa Söylevi‘ni yineden okuyup örgütü konuma geçmek zorundayız.

Yüce Türk kadını burada asıl görev sana düşüyor. Komşuluk ilişkilerini kullanarak, suskun duranları eyleme hazırlayın.

Derin devlet istedi seçimi İslamcı yapıya kazanmışcasına devretti. Bu bilinçle, derin devlete de Türkiye Cumhuriyetinin değerlerini anımsatma görevini üstlenmemiz gerekiyor!

Kaleleri ve tersaneleri işgal edilmiş olsa da bu vatan bizim. Suriye’den, Irak’tan, Afganistan‘dan, Pakistan‘dan, Afrika’dan getirilen siyasal İslamcı gücün topraklarımızda kılıçlarını kullanmalarına olanak tanımayan bir siyasi örgütlenmemin içinde yerimizi hiç zaman yitirmeden almak zorundayız!

Yarın çok geç; hemen bugün buluşma ve konuşmaya başlamalıyız …

Burada öncü görevi yiğit Türk kadınına düşüyor .

20 Ağustos 2023
Mikanos adası
* Bu başlığı , ünlü Felsefecimiz Ulus Baker‘in aynı asılı kitabınıdan esinlenerek alıntılandım.

Siz de fikrinizi söyleyin!