Biyografi,  Çocuk Gündemi,  Deneme,  Güncel - Aktüalite,  Tarih,  Toplum

ÜŞÜYEREK YANANLARIN, KISA TARİHİ NEDENLERİ…

Sarıkamış Dramı; 22 Aralık 1914 – 15 Ocak 1915

Enver Paşa’nın Doğu Cephesi’nde Rus Ordusu’na karşı üç hafta gibi kısa bir sürede drama dönüşen, ordu komutanlarının tüm uyarılarına rağmen, askeri lojistik desteği dahi sağlanmamış, akla hayale gelmez, delice ve çılgınca yaptığı bir plana uyulmasını emrettiği, taarruzsuz bir harekâtın adıdır: “Sarıkamış”.
11. Kolordunun binlerce ana kuzusu vatan evladı, düşmanla değil, karlar içinde soğuklarla, gece gündüz savaşarak, her adımda er er eriyerek şehit oldu.
Enver Paşa, Balkan Savaşından yeni çıkmış, yeterli hazırlıklarına imkân ve zaman bulunamamış, yorgun ordusunu umursamadı. Ruslara karşı taarruzun bahara bırakılmasını için uyaran, 3’üncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa’ya kulaklarını tıkamakla da yetinmedi, görevinden azletti. Yerine Osmanlı ordusuna Mareşal yaptığı, Alman General Otto Liman Von Sanders’e 3’üncü Ordu Komutanlığını teklif etti, ama nazikçe reddedilmesi de onu durduramadı. Görevi bizzat kendi üzerine aldı. Amacı; bu savaş sonucunda, Osmanlı-Rus 93 Harbi’nde (x) Doğu Anadolu’da kaybedilen toprakları (Kars, Batum, Artvin ve Ardahan) geri almayı hedeflemek olsa da yaptığı planın akılla izahı mümkün değildi.

Osmanlı üzerinden, Orta Doğu ve Hindistan gibi emperyalist sinsi hayalleri olan Almanları, bazı gerekçeler sürerek, Enver Paşa’nın gaflet ve uçarı hayaller içinde yüzmesini, fırsata çevirmeyi kaçırmak istemedi. Osmanlı ile Rus savaşmalıydı çünkü Anadolu’da çıkar peşinde olan Ruslar, hedefleri önünde bir engeldi. Alman kıskacı ağına düşen Enver Paşa, sözde müttefik Almanların plan ve kışkırtmalarını fark edemedi, anlayamadı. Başlangıcından itibaren önemli riskler taşıyan bu harekat, tamamen karlarla kaplı ve hiç yolu olmayan dağlık bir arazide, Lojistik desteği sağlanmamış  (paltosuz, postalı delik) yaya ve atlı birliklerle yarı aç yarı tok ana kuzularını taştan sandı. Büyük bir dram yaşayan Türk ordusunun neferlerinden kalanlardan Sarıkamış’a girebilen 300 kişilik bir kuvvet de Ruslara karşı saldırıya geçse de püskürtüldü. Esir alınanlar ise SİBİRYA kamplarına gönderildi…
Bu başarısızlık karşısında Enver Paşa, 10 Ocak 1915’te, 3’üncü Ordu komutanlığını Tuğgeneral Hafız Hakkı Paşa’ya devrederek İstanbul’a geri döndü. Sarıkamış’ta yaşananlar dram hakkında her türlü haber veya bildiri yapılmasına sansür uyguladı, uzunca bir süre duyulmasını engelledi.

Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından ONURSUZCA gizlenen Sarıkamış Harekâtı ile ilgili bu acı gerçekler; Türk halkı tarafından ancak uzun yıllar sonra anlaşılacaktı. Enver Paşa’nın, Ermenileri suçlayıp bölgede Rusya ile aktif bir beraberlik içinde olmaları mazeretine sığınması, diğer bir acı gerçekti.

1918 Mart ayında Brest-Litovsk Antlaşması ile Sarıkamış ve Kars geri alınmış, ama aynı yılın 30 Ekim’inde Mondros Mütarekesi uyarınca tekrar eski sınırlara dönülmüş ve topraklar elden çıkmıştı.
Enver Paşa (Harbiye Nazırı Mirliva) ile anlaşmazlığa düşmesi nedeniyle Irak’a gönderilen ve orada Osmanlı 6. Ordusu komutanı olarak, Britanya İmparatorluğu Mezopotamya Ordusu’nu bozguna uğratan, Osmanlı ve Alman Mareşali Goltz Paşa, “Napolyon bozuntusu” olarak tanımladığı Enver Paşa için günlüğüne şöyle yazdı:

“Kafkasya’da maalesef kendilerini Napolyon Bonapart zanneden ve cahil yetişen birçok adam var. Bunlar ordularına, güçleriyle bağdaşmayan görevler vermişler ve bu yüzden ordularını büyük zarara uğratmışlardır. Ermeni gönüllü tümenleri, Rus kuvvetlerinin başarısında önemli etken olmuştur. Bunlar kritik zamanlarda Osmanlı hareketlerine meydan okudu. Osmanlı’nın gecikmesi Sarıkamış etrafında yeterli kuvvet konsantre etmesi için Rus Kafkasya Ordusu’na zaman kazandırmıştır.”

Mehmet R. Aşar, 22 Aralık, 2017, İstanbul

Dipnot: (x) Rumi Takvim ’de 1293’e isabet ettiği için 93 Harbi olarak da bilinir

Siz de fikrinizi söyleyin!