Ekonomi,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Toplum

Ülkemizin Sorunlarına Çözümlerimiz Elimizde!

1- Ülkemizin rezerv olarak çok zengin olduğu “perlit” kayaç;

Enerji Tasarruf  (11 / 18 Ocak) haftasında dünyamızı küresel ısınma, iklim değişikliği, hızlı değişen hava olayları ve küresel açlık, kontrol edilmesi çok zorlaşan kitlesel göçlerin önlenmesi için yapıların yalıtımından sizlere bilgi aktarımları ileteceğim.

Perlit, çok önemli bir yalıtım malzemesi olmasının dışında, yaklaşık 130 kullanım alanı var ve tarım alanından uzay araçlarına dek kullanılabilen… Perlit volkanik camsı bir kayaç türüdür. Perlit toprağı olarak da bilinen bu karışımın esas kullanım amacı su tutma özelliğidir. Piyasada perlit madeni ile elde edilen toprak karışımı verimi artırarak kısa süre içerisinde bitkilerde köklendirmeyi sağlar ve hem maliyeti düşük hem de hızlı bir işlem yeteneği kazandırmasından dolayı sıkça tercih edilir.

İzmir yakınlarında perlit araştırma merkezi mevcut ve herkes ülkemizde çok bol olan bu kayacı bilmeli.

“Yapıların 2011 yılından beri yalıtımlı yapılıyor olması, var olan binaların 2020 yılına kadar yalıtımlı duruma getirilmesi yasa gereğidir. Özellikle İnşaat mühendisi ilçe belediye başkanlarının ve tüm yetkililerin bina ısı yalıtımıyla ilgilenmesi gerekli…”

Sayın Ali Pancarcı’nın (inşaat teknik öğretmeni) izniyle telefon numarasını da iletiyorum; O535 868 38 08)

Ben ve benim yaşıtlarım iklim değişikliği ve küresel ısınmanın olumsuz sonuçlarına tanık olmayacağız… Ancak çok sevgili torunlarımız (yani Y ve Z kuşakları) bu acı gerçekle karşılaşacaklar, önerim sayın milli eğitim bakanlığı yetkililerine; artık yeni ders programlarına küresel ısınma, iklim değişikliği, hızlı değişen hava olayları, yeşil enerji ve yenilenebilir enerji gibi genç kuşakların ilgisini çekecek konuları içeren programlar müfredata eklenmelidir.

2- Kazakistan Gerçeği

Son birkaç gündür tüm yazılı ve görsel medyada yer aldı, sanırım bugün itibarı ile olaylar geriye pek çok ölü, yaralı ve binlerce tutuklu bırakarak sona erdi. Başta Rusya olmak üzere davet edilen yabancı güçler ülkeyi terk ediyorlar.

Kazakistan’da ABD’nin beklentileri (Ruslar girdiği ülkeyi terk etmez demişti) geçekleşmedi.

Kazakistan’ın tespit edilen mevcut yer altı kaynakları 2 trilyon dolar dolaylarında. Değeri para ile ölçülmeyecek miktarda nadir mineral de mevcut ancak; olayların gerçek nedeni bu zenginlik halka yansımamış durumda. 

Buradan çıkarılacak çok önemli dersler; var Kazakistan’ın mevcut tespit edilen yer altı kaynakları 2 trilyon dolar dolayında. Değeri para ile ölçülmeyecek miktarda nadir mineral de mevcut ancak; olayların gerçek nedeni bu zenginlik halka yansımamış durumda. Bütün dünyada gelir dağılımının aşırı kötü olmasının sonuçları olarak değerlendirmeliyiz bu olayları. Kapitalizmin bu gelir dağılımı eşitsizliği dünyamızın başına çok iş açacak gibi görünüyor. Türkiye’mizin siyasi muktedirlerinin, Kazakistan’daki gelir dağılımının eşit olmayışından kaynaklanan olayları nedensellikleriyle irdeleyip ders almasını ısrarla öneriyorum….

Kazakistan’da kazanan tek ülke Çin oldu. Kazakistan’ın yer altı kaynaklarını ve Hazar denizindeki gaz varlığını işleten Çin; kazancını o ülke ile paylaşmayı bilen bir kültüre sahiptir. Artık, Kazakistan’da Çin kültürü egemen olacaktır ve Çin’in en büyük projesi olan “bir kuşak bir yol” projesi ile Kazakistan’da Çin egemenliği pekişecektir. Rusya ise; Çin’in Orta Asya’da ve özellikle eski Sovyet coğrafyasındaki egemenliğini kaygı ile seyretmek zorunda kalacaktır.

3- “Geldikleri gibi giderler!” 

CHP grup başkanvekili Özgür Özel, 500 bin dolarını Türkiye bankalarında 3 yıl tutanlara Türkiye cumhuriyeti pasaportunun verilmesine “promosyon gibi vatandaşlık dağıtıyorlar” diye eleştirdi. Sayın Özel, “250 bin dolarlık ev inşaatlarının önünde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için elverişli reklamlarını görünce kahroldum.”, “Ev alana Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin pasaportunu promosyon yapanlar şimdi de bankada parasını tutana promosyon veriyorlar”, “Her şeyi dış güçlere bağlayanlar, dış güçlere ‘parayı verirsen seni de içimize alırız’ diyorlar. Düne kadar ‘dış güçler’ diyerek oy toplayanlar, bugün dış güçleri vatandaşlık vaadi ile Türkiye’ye davet ediyor.”  dedi.

Çevre ve şehircilik bakanı Murat Kurum 256 bin 603 yabancı uyruklunun Türkiye’den konut aldığını açıkladı!!!

İnanmak istemiyorum. Bizim ülkemiz için utanılacak bir haberi bakan bey, sanki müjde gibi verebiliyor. Bu topraklar yüzyıllardır şehitlerimizin asil kanları ile sulanmıştır, bu kadar ucuz olmamalıdır! Bu ülkede konut sahibi olmak Ata’mızın birinci dünya savaşı sonunda ülkemizi işgal eden emperyalist güçler için söylediği “Geldikleri gibi giderler!” sözüyle cümlemi tamamlıyorum; bu ülkeyi emanet ettiği Türk gençliği olarak, 250 bin dolara konut sahibi olanlar da geldikleri gibi giderler! 

4- Çiftçilerimiz ve Ekmek Sorunu (!)

“Çiftçilerimiz zor durumda topraklarını Suriyelilere satıp gidiyorlar.”

Hatay Büyükşehir belediye başkanı Lütfi Savaş’tan bu kara haberi okuduk. 

Soruyorum; nerede bu ülkenin milli değerlerini savunanlar nerede sözde milliyetçi geçinen partiler?

Şu anda ülkemizde en çok konuşulan konulardan birisi Ekmek sorunu ve ne yazık ki ülkemizde en zor durumda olan Ata’mızın milletin gerçek efendisi dediği köylülerimiz!

Oysa bugün gerek süper lig, gerekse birinci lig takımlarımızda yaklaşık 500’ün üstünde yabancı futbolcu ve basketbolcu var. Bunlar için yapılan yatırımların belki de dörtte biri ile Anadolu da üretim devrimi yapılabilir; gübre tesisleri kurtulabilir ve ülkemiz 130 ülkeden ürün ithal etmek zorunda kalmayabilir.

Türk milleti: bu vatan için şu yabancı futbolculara karşı çıkın ülkemizin geleceğine hizmet edin…

Bir basın haberi ise “54 milletvekili seneyi boş geçirdi” (basında isimleri de var, çoğunluğu iktidar partisinden) bu sürede 300 bin liradan fazla maaş almışlar!!! Bu bağlamda, siz sayın milletvekilleri; bu parlamentonun saygınlığına bu kadar zarar vermeyin.

5- Ülkemizden Yurt Dışına Yapılan Göçler

Tıp doktorlarının ülke dışına gitmelerini (gerekçesi ne olursa olsun) onaylamıyorum! Ülkemizde bir zamanlar tıbbiyeliler kültürü vardı hepsinin yüreğinde vatan sevgisi vardı, en zor koşullarda gerek Çanakkale gerek Sakarya savaşında gerekse Kurtuluş Savaşlarında görevden asla kaçmadılar; savaş sonunda ise Anadolu bozkırlarında ve en zor koşullarda yaygın hastalıklardan Anadolu halkını kurtardıkları gibi ilaç sanayimizin de gelişmesinde çok önemli görev yaptılar.

İşte bu nedenlerle ülkemizdeki son zamanlarda yoğun çalışmak zorunda kaldıkları için ben de üzülüyorum. Fakat bu salgın dönemi olan zamanda, tıp doktorlarımızın yurt dışına gitmelerini haklı gösterenleri şiddetle kınıyorum. Hatta varsa yurt dışındaki tıp doktorlarımızın ülkelerinin (yüreklerinde yurt sevgisi var ise) ülkemize dönmelidir diyorum.

Yurt dışına gitmek isteyen bilim adayı gençlerimize de aynı şeyleri söylemek isterim. Bu zor günlerde size vatanın çok büyük ihtiyacı var, sizlerin de yurt dışına gitmenizin haklı olduğunu söyleyenleri de kınıyorum!

6- Kabataş Erkek Lisesi’nden utanca karşılık, ABD’den örnek davranış

Atamızın resmini büyük bir kin ile parçalayan düşmanca yetiştirilmiş bir çocuktan bahsetmek istemiyorum, aynı okul öğrencileri gereken tepkiyi gösterdiler.

Ben sizlerle onur duyacağımız bir Türk gencinden söz etmek istiyorum; Türk genci ABD de okul birincisi oldu ABD’deki Arizona eyalet üniversitesinde Pulton mühendislik fakültesinden mezun olan Türk genci Mertay Dayanç eğitim gördüğü Elektrik, Elektronik ve Bilgisayar bölümleri birincisi oldu ve gençlere sorgulamayı ilke edinmelerini önerdi ve Mustafa Kemal ATATÜRK’ün hayatını örnek gösterdi.

Kendisine bir önerim var; ABD ülkesi senin gibi çok kıymetli gençleri ülkesine kazandırmak için her yolu denerler sakın bu tuzaklara düşmemeni ve ilk fırsatta Mustafa Kemal’in ülkesi Türkiye’ne dönmeni öneririm.

Not: Bugünkü yazımı sonlandırır iken önümüzdeki günlerde, dünya siyasetini yakından ilgilendiren ABD + NATO ile Rusya arasında görüşmeler yapılacak yakından takip ederek sonucu ve yorumumu sizlerle paylaşacağım. 10 Ocak çalışan gazeteciler günü idi, benim de çalışan bir gazeteci olarak düşünüyorsanız, sizlerden beklentim bu ülkemizden asla umutsuz olmayın!

Orhan Ayber, 12/01/2022

Bir yorum

  • Hayati Sarnık

    Sayın Orhan Aybar dostum.Yazılarınızı beğenerek okuyorum.Bir zamanlar Emperyalist ülkeler vardı.Afrika ve diğer coğrafyaları sömürüyorlardi.Şimdi tüm ülkelerin yöneticileri Emperyalist.Hepsi ülkelerini sömürüyorlar.Dünya da , vatandaşlarını sömürüp birlikte Zengin bir Siyasal birlik kuruyorlar.Zenginlerin malına mülkünü çöküyorlar.Fakir halkın sömürülecek sadece iş gücü kaldı.Üst yönetici grubu ve alt kölelik devrine doğru hızla ilerliyoruz.Halk’larda Din olgusu ve palavra cennet vaadleri ile aldatilıyor.Doktor meselesi de bu günkü hadise değil.2010 yılından (Belki daha eski) beri uygulanan politikalar sonucu oluştu.1913 de annemin Diabet (Şeker ) hastalığında bir bacağı kesildi.İstanbul ÇAPA Tıp fk. si Cerrahi bölümünde BİR PROFESÖR ve Bir genç asistanı vardı.Çalışmaktan nefes almağa vakitleri yoktu.Bunların hepsi alt tabaka halkın ve çocuklarının yukarı çıkışını engellemek için yapılan planlı olaylar.Son olarak da Üni.Seçme sınavlarında yapılan hileler.Ben de bu ülkede genç bir doktor olsaydım yurt dışına giderdim.Saygılar.

Siz de fikrinizi söyleyin!