Ekonomi,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tartışma,  Toplum

Türk Parasına Saldırı

Değerli Dostlar,

Bundan 24 yıl önce Antalya yerel gazetesi Akdeniz Atılım’da bir makalem yayınlandı. Yazımın başlığı şuydu: “Türkiye Ekonomisi Ne Kadar Sağlam?”
Bu makalem ciddi bir araştırmaya dayalı önemli bir yazıydı.
Bu yazım daha sonra, ilk baskısı Temmuz 2001’de yapılan, “Gaflet Dalalet Hıyanet” adlı kitabımda yer aldı.

Değerli Dostlar,

Günümüzde Türk parası korkutucu bir hızla erimektedir. Bu erimenin nedenleri TV kanallarında türlü kişiler tarafından anlatılmakta, gazetelerde ve sosyal medyada yazılar yazılmaktadır.
Bundan 24 yıl önce yazmış olduğum makalenin, günümüzde yaşananlara ışık tutacağına inanıyor, aşağıda bilgi ve görüşlerinize sunuyorum.

Yılmaz Dikbaş
23 Kasım 2021, Salı
0532 233 31 52

TÜRKİYE EKONOMİSİ NE KADAR SAĞLAM?

Varsayalım batının büyük finans kurumlan (yani büyük vurguncuları), bir ülkenin parasına karşı bir saldırı düzenlesin.

O ülkenin parasının değer kaybetmesini sağlayarak büyük bir vurgun vurmayı planlasın. Yine varsayalım ki, dünyanın en önde gelen merkez bankaları aralarında anlaşıp saldırıya uğrayan ülkenin yardımına koşmayı kararlaştırsın. Böyle bir durumda, o güçlü merkez bankalarının ortaya koyabilecekleri para. Günde en çok 14 milyar dolardır. Oysa, batının büyük finans kurumlarının (yani büyük vurguncuların) bir günde oynadıkları para miktarı 800 milyar dolardır! Yani bu büyük vurguncular her gün piyasaya. Türkiye’nin Yıllık Ulusal Gelirinin beş katını sürüyorlar!

Siz, şimdi bu vurguncularla nasıl baş edeceksiniz. Söyler misiniz?

İngiliz hükümeti, büyük vurguncu Soros’la baş edemedi! Soros, 10 milyar dolarla İngiliz parası Sterlinin üzerine çullanınca. İngiliz Merkez Bankası’nın nefesi kesildi, hükümet teslim bayrağını çekti, Sterlin yüzde 16 değer kaybetti. Soros bir milyar dolar kazancı cebe indirdi. İngiliz tarihi, 16 Eylül 1992’yi “kara Çarşamba” olarak kaydederken. Soros’un adı. “İngiliz Merkez Bankasını Yıkan Adam”a çıktı!

1989-1994 arası 70 milyar dolar yabancı yatırımın aktığı Meksika’da!

Aralık 1994’de borsa yüzde 30’dan fazla bir düşüş gösterince, akbabalar gibi ülkeye üşüşmüş döviz vurguncuları paralarını aldıkları gibi Meksika dışına kaçtılar. Meksika parası hızla baş aşağı indi. Ekonomik kriz yalnız Meksika’yı değil. Güney Amerika’yı ve hatta Kuzey Amerika’yı da etkilemeye başlayınca Başkan Bili Clinton’un önderliğinde IMF. 50 milyar dolar borcu toparlayıp Meksika’ya verdi.

Dünyanın en büyük kumarbazı Soros, “Asya Kaplanları” denilen Malezya, Tayland, Endonezya ve Filipinlerin borsalarında büyük kumarlar oynayıp bu ülkelerin paralarına saldırı üstüne saldırılar düzenleyince bu ülkelerin borsalarının hepsi altüst oldu ve paraları baş aşağı düştü. 21 Ağustos 1997de Tayland Merkez Bankası, parasının düşüşünü önlemek için 23,4 milyar dolar borç istemek zorunda kalınca, döviz rezervleri eriyip gitti. Aynı gün; IMF, Tayland’ı kurtarmak üzere 172 milyar dolarlık bir kredi paketi hazırlamış olduğunu duyurdu. Batılı vurguncuların saldırısından sonra. Asya Kaplanlarının borsalarında düşüsün boyutları şöyleydi: Tayland (yüzde 50 düşüş), Malezya (yüzde 35 düşüş), Filipinler (yüzde 35 düşüş), Endonezya (yüzde25 düşüş) ve Singapur (yüzde20 düşüş).

Peki, bir gün Türkiye aynı durumla karşılaşırsa, ekonomimiz Batının vurguncularının saldırısını püskürtebilecek güçte midir? Türk Lirasının dolara karsı sürekli değer kaybetmeye mahkûm olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Ancak bu düşüş şimdilik azar azar oluyor. Eğer bir büyük düşüş olursa, hemen medyadan öğreniyoruz: “Merkez Bankası piyasalara müdahale etti, döviz satarak doların aşırı yükselişini önledi.” Merkez Bankası’nın döviz rezervleri 16 milyar dolar. Peki, Soros tipi vurguncular 15-20 milyar dolarla Türk Lirasının üzerine çökerse ne olacak?

Ne olacağı açıkça meydandadır: Batılı vurguncular Türk Lirasına karsı saldırıya geçerlerse, tüm döviz rezervlerini kullansak bile, en çok iki gün dayanabileceğiz! Türk Lirası hızla değer kaybedecek, borsa yıkılacak, ekonomik kriz, siyasi kriz, toplumsal kriz… tekmili birden!

Bir de sunu düşünün: Eğer IMF-Dünya Bankası-Washington bu büyük vurguncuları siyasi bir amaçla kullanmaya kalkışırsa ne olur?

Örneğin; IMF, Türkiye’de KlT’ lerin özelleştirmesini dayatsa. Ankara dirense. IMF kızıp işareti çakar. Batının vurguncuları Türk Lirasına saldırır. Merkez Bankasının rezervleri devede kulak. Türk Lirası baş aşağı, borsa yerle bir, ekonomik kriz. Gelsin istikrar paketi ve özelleştirme.

Örneğin, Washington Kıbrıs’ta kendi kafasına uygun bir anlaşmayı Ankara’ya dayatsa, Ankara dirense. Washington işareti çakar. Batının büyük vurguncuları Türk Lirasına saldırır. Merkez Bankasının rezervleri bir avuç kus yemi. Türk Lirası çivileme dibe. Borsa toz duman, ekonomik kriz. Panik. Kıbrıs’ta anlaşmaya, evet!

Örneğin, Washington Kuzey Irakta kendi çıkarlarına uygun bir Kürt devletinin kurulmasına karar verse. Bunu Ankara’ya dayatsa. Ankara dirense. Washington kızar, işareti çakar. Soros soyundan Batılı vurguncular Türk Lirasına saldırır. Merkez Bankasının direnişi, gölge boksu.Türk Lirası hızla baş aşağı. Borsa dümdüz, ekonomik kriz, panik. Washington’a, evet!

Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz…
Simdi, sizler cevap veriniz: Türkiye ekonomisi ne kadar sağlam?
Peki, Türkiye ekonomisi böylesine güçsüz duruma nasıl düştü?
Ekonomik bağımsızlığın artık modası geçmiş bir kavram olduğunu söyleyenlerin yıllardır elinde ve yönetiminde kaldığı için böylesine güçsüz duruma düştü!

Mustafa Kemal Atatürk 16 Mart 1923’de; ekonomik tutsaklığın ne olduğunu anlamayanlara, “zavallı hayvanlar” diyordu.
Ne kadar haklıymış!

Yılmaz Dikbaş
Akdeniz Atılım. Antalya. 29.09.1997

Siz de fikrinizi söyleyin!