Biyografi,  Deneme,  Tarih,  Toplum

Takiyüddin’in Rasathanesi

Takiyüddin’in Rasathanesi (Dar-ür Rasad-ül Cedid), 1575 yılında Osmanlı bilgini Takiyüddin tarafından İstanbul’da Tophane sırtlarında kurulan gözlem evidir.

Rasathane 1580 yılında, Meleklerin bacaklarına bakıyorlar, diye Şeyhülislam Kadizade’nin onayladığı fetvası ve Padişah III. Murad’ın emri ile denizden topa tutularak yıkılmıştır.

Takiyüddin Osmanlı’da yetişen en büyük astronomlardan biridir.

Kadılık zamanlarında da çokça gözlem yapmış ve bu gözlemlerinin tutarlılığı ve o dönem kimi kararların üzerinde büyük etki yaratan göklere hakimiyeti sebebi ile saray müneccim başlığına yükselmişti.

Rasathane bünyesinde sadece astronomi üzerine çalışılmaz, matematik alanında da çağdaşlarının odaklanmadığı çokça konuda formüller, teoriler üretilirdi. Dönemin devrimsel gelişmelere imza atan astronom Kopernik, trigonometrik hesaplar kullanmamış hatta bu hesaplardan söz etmemiştir.

Takiyüddin bunların tanımlarını vermiş ve trigonometrik cetveller hazırlamıştı. Ayrıca açılara olan hakimiyetini optik alanında da göstererek yansıma açılarını hesaplamış, bunları da eserlerinde formülize etmişti. Kendisine has bir sistem geliştirmiş, 60’lık kesirlere bir alternatif olarak ondalık kesirleri kullanmaya başlamıştı.

İddiaya göre Rasathanenin tamamlanmasının üzerinden birkaç ay sonra belirlenen bir kuyruklu yıldız nedeni ile sultan III. Murat, Takiyüddin’den kehanette bulunmasını ister. O da bu yıldızın bir mutluluk ve saadet devrinin habercisi olduğu tahmininde bulunmuştur. Ancak bunun tam aksine o devirde ortaya çıkan bir salgın hastalığın getirdiği felâket nedeniyle rasathanenin muhaliflerinin sayısında bir hayli artış olmuştur.

Takiyüddin gözlemlerine bir, iki yıl daha devam edebilmişti. Bazı kaynaklar ise, bilime muhalif bir tarikatın yıkım kararının alınmasında etkili olduğunu belirtmektedir.

İlber Ortaylı’ya göre İstanbul’daki depremden sonra halk ayaklanmış ve depremin rasathane yüzünden olduğunu söylemişlerdir.

III. Murat’ta denizden top atışı ile rasathaneyi yıktırmak zorunda kalmıştır ya da karar kılmıştır; bahane etmiş de olabilir?!.

Kim bilir, Padişah bilir…

Siz de fikrinizi söyleyin!