Güncel - Aktüalite,  Kitaplar,  Siyaset,  Sosyoloji,  Tartışma,  Toplum

Metanın Genişlemiş Değer Biçimi

Tek bir metaın değeri, örneğin keten bezinin değeri, şimdi, metalar dünyasının sayısız başka unsurlarıyla ifade edilmektedir. Öteki her metaın değeri, şimdi keten bezinin değerinin aynası haline gelmişti

Böylece, ilk kez, bu değer, kendisini, farklılaşmamış insan emeğinin donmuş hali olarak gerçek yüzüyle göstermiş oluyor. Çünkü kendisini yaratan emeğin, hangi biçimde olursa olsun, ister terzilik, ister çiftçilik, madencilik vb. biçiminde olsun, her türlü insan emeği ile eşit durumda olduğu ve bu nedenle de, cekette, buğdayda, demirde ya da altında somutlaşmasının hiç bir önemi olmadığı apaçık ortaya çıkmış oluyor. Keten bezi, değer-biçimi aracılığıyla şimdi artık tek bir meta ile değil, bütün metalar âlemiyle toplumsal ilişki içersine girmiş oluyor. Meta olarak o, artık dünya yurttaşıdır. Aynı zamanda, değerin bitmez tükenmez denklemleri dizisi, kullanım-değerinin, hangi özel biçimi ya da türü altında olursa olsun, bir fark gözetmeksizin, metaın değerini gösterir.

(Das Kapital 1. Cilt s:160)

Metaların değeri kullanım değeri ve değişim değeri altında bir değer biçmiştik. Yani, metaların değerini belirleyen unsurları bu iki tane değeri ele almıştık .

Bu iki kavram üzerinde diğer yazılarımızda baya uğraşmıştık. Bu konuda birçok soru meydana gelmişti. Bu iki kavramın üzerinde emeğin somutlaşmasına bakmıştık.

Elimize herhangi bir x metasını ele alalım, bu metaların üretimi sırasında hem zamansal olarak hem iş bölümü olarak hem de zorluk dereceleri olarak eşit bir halde olmayacağını ve olmaması gerektiğini belirtiyoruz.

Zamanı bir ölçüt değeri olarak ele alırsak ve bu kriteri diğer bütün metalara uygularsak zamansal olarak ve üretim süreçleri açısından eşit olmadığını ve zamanın bir kriter olması iş gücü emeği için risk olacağını belirtmek istiyorum.

Bütün işçilerin iş gücü aynı değildir. Meta üretimi sırasında teorik emek adını verdiğim kavramı pratik emekle eşleşmesi yüzdesel olarak büyük farklara neden olacağını söylemek gerekir.

Meta üretimi sırasında bütün işçiler aynı hız da olma ihtimali çok düşük bir ihtimal. Üretim sırasında emek gücünü bu önermeyi göz önünde bulundurmak gerekir.

  • İşçiler, hem hızlı hem kaliteli meta üretebilirler.
  • İşçiler, hem hızlı hemde kalitesiz meta üretebilirler.
  • İşçiler, hem yavaş hem kaliteli meta üretebilirler.
  • İşçiler, hem yavaş hemde kalitesiz meta üretebilirler.

Her konuda emek gücü olarak bir dengesizliğin olcağı kesindir. Bu emeğin dengsizliği, doğal olarak eşitsiz bir emek tanımına neden olur. Bu eşitsizliği gidermenin yolu zamanı bir kriter olarak değil, işçiyi zamana göre bir kriter olarak ele almak gerekir.

Metalar dünyası kullanım koşuluna ve üretim koşularına göre değer belirtilirse hem en çok kullanılan bir metanın koşulu ile hemde en az olan bir metanın koşulu aynı olarak alamayız. Eşit koşullarda ve üretilen aynı metalar çok azdır. Meta üretimi sırasında bir insanın normal kapasitesi ile aynı şekilde ele alınırsa kriter olarak zamanı ele alsak bile bunun üstünde veya altında emeğin kriter dereceleri belirlenir ve emeğin gücü eşitlik yerine adaletli yerini alır. Eşit meta anlayışı da bir adaletsizliktir. Adaletli meta anlayışı aynı zamanda eşitliktir.

İlk biçimde, 20 yarda keten bezi = 1 ceket ifadesinde, bu iki metaın belirli niceliklerde değişilebilir olması salt raslansal olabilir. İkinci biçimde, bunun tersine, derhal, bu raslansal görünüşü belirleyen ve onda esasta farklı olan temeli görürüz. Ceketle de, kahveyle de, demirle de ya da sayısız farklı metalarla da ifade edilse, bu metaların sahipleri, çok farklı insanlar da olsa, keten bezinin değeri, büyüklük olarak değişmeden kalır. Meta sahibi iki birey arasındaki raslansal ilişki kaybolur. Bunların değerlerinin büyüklüğünü düzenleyen şeyin, metaların değişimi olmadığı açık-seçik hale gelir; ama tersine, bunların değişim oranlarını denetleyen şey, bunların değerlerinin büyüklükleridir.

(Das Kapital cilt 1 s:160)

Karl Marx, bu konuda güzel ifade etmiştir. Yani ketenin nicelikleri değişebilir. Ketenin değişimi aynı zamanda ceketin niceliğini de değişmesine neden olacaktır.

Peki bu açıklama ya göre yeterince açıklayıcı olmuş mudur?

İsterseniz biraz sorgulayalım.

  • Ketenin niceliklerini belirleyen değerin olması ve her üretim yerinde ketenin üretimi zamansal olarak farklı olması, keten metasını değerine olan etksini nasıl kestirebiliriz?
  • İş bölümü olarak üretilen bir ürünün, iş parçaları emeğin somutlaşmasını belirleyecek ve ona değer biçecek nedenin değişimi niceliğin değişimine neden ise o zaman bu değişim nedeni kullanım-değeri mi, değişim-değeri mi ?

Bu soruları zincir şeklinde yapmak istemiyorum. Ama, siz kendi kafanızda bunu düşünün ve daha da derinlere de inmeye gerek yok.

Siz de fikrinizi söyleyin!