Biyografi,  Felsefe,  Siyaset,  Sosyoloji,  Tartışma,  Toplum

Karl Marx’ın Yaşam Öyküsü (2)

Önceki yazımda; Karl Marx’ın çocukluğunu, genç Hegelcilere katılımını ve Komünist Manifestoya kadar gelmiştik. 

1848 devrimleri ansızın Fransa, İtalya ve Avusturya’yı sarınca, Marx, Fransa’da kurulan geçici hükümetin bir üyesi tarafından Paris’e çağrıldı ve böylelikle Belçika hükümeti tarafından sınır dışı edilmekten kurtuldu.

Avusturya ve Almanya’da devrimin ilerlemesi üzerine de Köln’e giderek, Engels’in yardımıyla Neue Rheinische Zeitung, Organ Der Demokratie adlı gazeteyi çıkarmaya başladı. Bu gazetedeki yazılarında işçi sınıfının  burjuva demokratik devrimine sahip çıkması gerektiğini ve oynayabileceği, en etkin devrimi derinleştirici rolü ortaya koymaya çalıştı.

Almanya’nın gelişmesinin önündeki en büyük engel olarak, eski toplumunun en tutucu kesimlerinin kalesi olan Hohenzollern monarşisini ya da karşı devrimci Prusya yönetimini görüyordu. Bu tutuculuk kalelerine karşı geniş bağlaşmaların gerekli olduğunu düşünen Marx, bunun için Köln’de bulunduğu dönemde, işçi sınıfı ile liberal burjuvazi arasında bir koalisyon politikası izledi.

Bu arada, Aralık 1847’de Brüksel’deki Alman İşçi Derneği’nde sunmuş olduğu bir dizi konferansa dayanan Lohnarbeit und Kapital (Ücretli  Emek ve Sermaye), 1849’da  Neue  Rheinische Zeitung’da yayımlandı.

Devrim dalgası gerilerken Marx’ın Berlin’deki Prusya Meclisi’nin Kral tarafından kapatılmasına karşı direnme çağrısında bulunması üzerine, burjuva liberalleri desteklerini çektiler. Çeşitli suçlardan yargılanan Marx,  mahkemede, tahtın yasa dışı bir karşı devrim tezgâhlamakta olduğunu anlatarak kendini savundu ve oy birliğiyle suçsuz bulundu.

Öte yandan, devrim sürecine doğrudan katılan Marx ve Engels’in etkinlikleri ile onların aracı olan gazetenin yayınına son vermek için fırsat kollayan Prusya yönetimi, Dresden ve Baden’deki son umutsuz çarpışmalar  sırasında, Prusya yurttaşlığından çıkmış olan Marx’ı “yabancı” olduğu gerekçesiyle 16  Mayıs 1849’da  sınır dışı etti.

Paris’teki 13 Haziran 1849 gösterisinden sonra Fransa’dan da sınır dışı  edilen Marx, Ağustos 1849’da ailesiyle birlikte Londra’ya yerleşti ve ömrünün sonuna kadar orada yaşadı. Engels’in ancak, sınırlı para yardımında bulunabildiği  ilk on dört yıl boyunca büyük yoksulluk çekti.

Soho’da iki odaya sığınan karısı ve çocuklarıyla zaman zaman aç kaldı. Oğlu Guido ve kızı Franziska’nın öldüğü bu dönemde alacaklılar kapısından hiç eksik olmadı. Manchester’daki Ermen&Engels pamuk işletmesinde Engels’in ortak konumuna yükseldiği 1864’ten sonra ise, biraz olsun rahatladı. 1851’de ABD’de yayımlanan ve Fourierci komünizme yakınlık duyan New York Daily Tribune gazetesinin Avrupa muhabirliğini üstlenen Marx, bu gazeteye 1862’ye kadar 500 dolayında makale gönderdi.

Bir bölümü 1897’de Doğu Sorunu adıyla derlenen bu yazıları hazırlamak  için çok sayıda kaynak inceledi ve ayrıntılı notlar tuttu.

Bu dönemde, 1848  devrimlerinin deneyimlerinin bir değerlendirmesini yapan Marx, 1852’de Prusya polisinin bir tertibi sonucu Köln’de tutuklanıp yargılanan on bir komünistin savunulmasına katıldı ve bu konuda bir broşür yazdı, 1852’den.

I. Enternasyonal’in kurulduğu 1864’e kadar, British Museum’daki araştırmaları üstünde yoğunlaştı; zamanının büyük bölümünü kurumun kütüphanesinin o dönem için eşsiz zenginlikteki kaynaklarını inceleyerek, kapitalist üretim tarzına ilişkin çözümlemesini derinleştirmeye ayırdı.

Bu yılları, daha çok Kapital’in hazırlık dönemi olarak değerlendirdi. Öte  yandan, siyasal gelişme ve savaşımları kuramsal  düzeyde  yorumlamaktan  geri durmadı. Mart 1850’de Engels’le birlikte çıkarmaya başladığı Neue Rheinische Zeitung, Politisch-ökonomisch Revue adlı derginin çeşitli sayılarında yayımladığı bir dizi makale, sonradan Engels tarafından Fransa’da Sınıf Savaşımları, 1848-1850 adıyla kitaplaştırıldı. Marx, 1848 Devrimi’nin Fransa’daki yükselişi ve yenilgisini çözümlediği bu yazılarında, daha burjuva demokratik devrim sürecinde burjuvazinin sınıf  olarak devrimci niteliğini yitirmekte olduğu, işçi sınıfının ise hem devrimin başlıca itici gücü, hem de tarihsel ilerlemenin temel aracı olarak onun yerini aldığı sonucuna vardı.

Fransa’da İkinci Cumhuriyet Dönemi’ne son veren Louis Napoléon’un, 2 Aralık 1851 darbesi  üzerin ise Marx, konusu  ve vardığı sonuçlar açısından Fransa’da Sınıf Savaşımları’nın doğrudan devamı niteliğindeki Louis Bonaparte’ın 18 Brumaire’i adlı eseri yazdı.

Tarihsel maddeciliğin uygulamalı başyapıtlarından sayılan bu yakın tarih çözümlemesi önce 1852’de New York’ta Die Revolution dergisinin ilk  sayısında yayımlandı.

Marx, burada toplumsal-ekonomik temel ile siyasal üst yapı arasındaki karmaşık etkileşimi açıkça ortaya koymakla kalmadı, aynı zamanda o  güne kadar bir sömürücü azınlığın yerini bir başka sömürücü azınlığa bıraktığı  bütün devrimlerin, kitleleri baskı altında tutmak için devlet aygıtını kusursuzlaştırmaya yaradığını, ilk kez sömürülen çoğunluğun gerçekleştireceği proletarya devriminin ise bu baskı aygıtını yok edeceğini   savundu. Marx’ın doğrudan doğruya burjuva toplumunun ekonomik temeli konusundaki çözümlemesi ilkin, 1857-1858 tarihleri arasında yazdığı yedi defterlik bir taslak olan Grundrisse, Ekonomi Politiğin Eleştirisinin Temelleri’nde biçimlendi. Grundrisse’deki düşünsel oluşumu, 1859’da yayımladığı Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı izledi. Bu iki çalışmasında giriştiği kapsamlı kapitalizm çözümlemesine son biçimini, ilk cildini “Ekonomi  Politiğin Eleştirisi”  başlığıyla 1867’de yayımladığı Kapital’de verdi. Kapital üstündeki çalışmalarını 1880’e kadar sürdürdüyse de tasarladığı büyük projeyi tamamlayamadı. Kapital’in ikinci ve üçüncü ciltleri (1885 ve 1894),  Marx’ın ölümünden sonra Engels tarafından yayına hazırlandı.

Siz de fikrinizi söyleyin!