Coğrafya,  Deneme,  Ebeveyn,  Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tartışma,  Toplum

Hüseyin Umutcan Ay’ın birincilik konuşması, Öğrencilerimiz için yurt sorunu, Yetenekli gençlerimizin yurt dışına gitme hakları, Konut fiyatları…

Hüseyin Umutcan Ay’ın birincilik konuşması

Bugünkü yazıma çok önemsediğim ve onur doyduğum bir gencimizin İTÜ birincisi İşletme mühendisliği öğrencisi Hüseyin Umutcan Ay’ın birincilik konuşmasını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Konuşmasında kadına yönelik şiddet konusundaki sorunlara ve gençlerin gelecek kaygılarına değinen Ay; “Geriye kalan bizler ve bizim yetiştireceğimiz çocukları hegemonların yozlaştırdığı bu sistemi değiştireceğiz, değiştirmeliyiz” sözleri alkışlandı.

Sayın Hüseyin Umutcan Ay şöyle devam etti konuşmasına, “Ülkenin doğusuna bakın, daha çocuk yaşta kız çocukların evlendirildiğini görürsünüz. Çok uzağa gitmeyin, İstanbul’a bakın, asgari ücretle dört kişilik ailesini geçindiremediği için intihar eden o güzel insanları görürsünüz. O kadar da uzağa gitmeyin, sıra arkadaşlarınıza bakın. Sırf deneyim elde edebilmek için staj yaparken haftanın beş günü beş kuruş para almadan şirketler tarafından sömürüldüklerini görebilirsiniz.”

Seni içtenlikle kutluyorum Hüseyin…

Yetenekli gençlerimizin yurt dışına gitme hakları

Yetenekli gençlerimizin (Ülkemizdeki koşulları bahane ederek!) yurt dışına gitme hakları olduğunu ifade edenlerin düşüncelerine katılmıyorum, hatta sizleri kınıyorum.

Bu gençlerin yetişmesi ailelerinin her türlü koşulda yaptıkları katkılarla olmaktadır (Bu arada ülkemizin yüz akı Aziz Sancar gibi çok zor şartlarda başarılı olanlar da var tabii.)

İşte bu başarılı gençlerimizin yetişmeleri ülkemize yaklaşık bir milyar dolara mal olmuştur. (Bakın futbolda bile yetiştirme parası diye bir kural vardır.)

Şimdi bizim bu çok iyi yetişmiş ve belki de gelecekte bilim adamı olacak gençlerimizi yurt dışına göndereceğiz ve yerlerine kendi ülkelerindeki olumsuz koşulları bahane eden yabancıları istihdam edeceğiz!!! Bu düşünceleri şiddetle reddediyorum.

Bugünlerde ülkemizde adı konmamış bir savaş var. Aydınlık ve karanlığın savaşı… Büyük önderimiz
Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlanma devrimi ile sözde bazı gerici çevrelerin savaşı var.

Bu gençlerimiz eğitimlerini tamamlayıp yurda dönmeli… Hatta (Silikon vadisi dâhil) emperyalizme hizmet eden bilim insanlarımız geriye dönmeli…

Atamızın laiklik ile ilgili şu sözlerini paylaşayım:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin karakteri laikliktir Cumhuriyet’imizin laikliği hem ulusal egemenliğin ve demokrasisinin, uygar yaşamın, hem din ve vicdan özgürlüğü dâhil özgürlüklerin; kadın haklarının hem de tam bağımsız Türkiye’nin güvencesidir.”

Bu savaş kurtuluş savaşımız kadar kutsaldır ve önemlidir. Din maskesiyle bölücülük yapanların büyük önderimiz Atatürk’ün kurduğu laik TC karşısında hiç şansları yok ancak ülkemize zaman kaybettiriyorlar.

Öğrencilerimiz için yurt sorunu

Bu konu şimdi televizyonlarda en çok tartışılan konu oldu. Ülkemizin en güçlü sektörü inşaat sektörüdür bu duruma karşın yurt sorununun çözülmeyişini ben sistem hatası olarak görüyorum.

Bu konuda görev İstanbul Belediye Başkanı Sayın İmamoğlu’nun olmalı. Öğrencilerimizin barınmasını en uygun koşullarda sağlamak çok önemli…

Yurt olarak kullanılabilecek çok sayıda kamu binası mutlaka vardır… Her şey bir yana gençlerimizi cemaat yurtlarına muhtaç etmemelisiniz…

Konut fiyatları

Ülkemizde en fazla tartışılan bir konu da konut fiyatlarının çok yüksek olması… Bu artışın nedenleri;

a) Şu an İzmir’de yaklaşık 740 bin konut için yıkım kararı verildi. Bu yapılar İzmir depreminde yıkılmasa bile çok büyük riskli yapılar.. Her tarafta şantiyeler var fakat bunlar yıkım şantiyeleri.

Yaklaşık bir milyon yurttaşımız (ki büyük çoğunluğu yazlıklarında kalmayı tercih ettiler) evsiz kaldılar yerlerine yapılacak konutlar henüz yetişmedi, bu da konut kiralarının artmasında etkili oldu.

b) İstanbul kentimiz için ise uzmanların ortak görüşü; İstanbul’da olması öngörülen büyük deprem için şu anda hiç bir hazırlık yok. Mesela bir uzman; 7,5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul’da 48 bin binada ağır hasar oluşacağı, 146 bin binada ise orta hasar oluşacağını belirtti…

Bir kurumun genel başkanı ise “4 bin bina kendiliğinden yıkılabilir” diyor. Bu binaların çoğu boşaltıldı. Kiraların yüksek olmasının en önemli nedeni budur. Zaten İstanbulluların çoğu yazlıklarından geri dönmüyorlar.

c) İstanbul için uzmanların uyarılarını göz önüne alırsak, şu önerilerimi paylaşmak isterim:

1) Ülkemiz bu depreme hazırlıksız yakalanırsa en az 20 sene geriye gider.

2) Bugüne kadar hiçbir konuda uzlaşmadığına tanık olduğumuz gerek iktidar partisi gerekse muhalefet partileri vatanlarını seviyorlarsa ortak hareket etme iradesi oluşturmalılardır.

3) Bugün harekete geçmeliyiz öncelikle çoğu dayanıksız binaların oluşturduğu ilkokullarımız ya yeniden yapılmalı, ya da depreme dayanıklı hale getirilecek güçlendirme yapılmalı.

4) Başta İnşaat mühendisleri odası ve çok deneyimli yapı denetim büroları göreve davet edilmeli.

5) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı almak için 250 bin dolar kararı derhal kaldırılmalıdır. Bugüne kadar yaklaşık 165.657 kişi Türkiye yurttaşlığına hak kazanmıştır (ki bunların çoğu Irak, İran, Afganistan’dan gelenlerdir).

İşte bu düzensiz göçle ülkemize gelenler ve belki de en güzel binalara yerleşenler yüzünden konut fiyatları artıyordur… Neden şikâyetçi oluyorsunuz?

6) TBMM başkanı sayın Şentop; “İnsanlar kapımıza geldiğinde ‘sizi istemiyoruz’ demeyi vicdanımıza aykırı buluyoruz!!!“ diyor.

Ve devam ediyor “Düzensiz göç küresel bir sorundur.” öyle değildir Sayın Şentop bu göç sadece ve sadece bizim ülkemizin sorunudur. Küresel ülkeler ise sadece bize bir kaç dolar verip göçmenlere bakmamızı isterler.

Yakın gelecekte hem siz hem de varsa ülkemizde sizin gibi vicdan sahipleri!!! “Bütün göçmenler ülkenize dönün diyeceğiniz günler çok yakın…

Birleşmiş Milletler toplantısı ile ilgili değerlendirmelerimi sonraki yazımda aktaracağım. Sayın Merkel’le ilgili olarak şunları söylemek istiyorum; Ülkesi için büyük başarılara imza attı… Mütevazı kişiliği ile liderlere örnek oldu görevinden onuruyla ayrılmayı biliyor… Ama bir Türk vatandaşı olarak kendisinden beklentim; başta ZEUS sunağı olmak üzere ülkemizden götürülen tarihi eserlerimizi iade etmesiydi… Türk gençleri bunlara sahip çıkmalı ülkemize geri gelmesini sağlamalıdır.

Siz de fikrinizi söyleyin!