Güncel - Aktüalite,  Siyaset,  Tarih,  Toplum

Deprem üzerine yorumlar, İstanbul için düşüncelerim, Atatürk ve Hatay…

Ülkemizdeki Büyük Deprem Felaketi 

Türkiye 6 Şubat günü tarihinin en büyük felaketini yaşadı ve tüm dünya ülkelerinin sınırsız desteğine tanık olduk, yaklaşık 69 ülke. Bu destek insanlık adına, dünyamız için çok anlamlı bir kazanım diyorum.

Bazı destekler ise çok anlamlı: mesela 5 Şubat günü ülkemize karşı ABD’nin desteği ile saldırgan bir tavır alan komşu Yunanistan 6 Şubat ülkemizde yaşadığımız felaket sonrası televizyon kanallarında Türkçe şarkılarla ülkemize geçmiş olsun dileklerini ilettiler ve ilk yardıma koşan ülke oldular. Enkazdan bir Türk çocuğunu kurtardıktan sonra gözyaşı dökmeleri komşuluk adına çok şey ifade ediyor!!! Ülkemizin yaşadığı bu felaket sonrası hiç öngörülmeyen dostluklara tanık olduk.

a) Ermenistan’dan gelen yardımlar ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan’ın ziyaretinin yakınlaşmaya olumlu etkileri oldu. Adıyaman’da iki kişiyi kurtardılar ve 100 tonluk yardım malzemesi gönderdiler. Bu yakınlaşmanın Kafkasya’daki oluşacak dostluk için çok önemli olacağına inanıyorum…

b) Uzun yıllardır Türkiye – Mısır ilişkileri çok bozulmuştu, ülkemizdeki deprem sonrası iki ülkenin dış işleri bakanları bir araya geldiler. Mısır ile ilişkilerimizin düzelmesinin ülkemiz için çok önemli olduğunu düşünüyorum, Mısır ile ilişkilerimizin düzelmesinin diğer bir sonucu ise Türkiye – Suriye ve Esad ile ilişkilerimize çok olumlu katkısı olacaktır.

c) Ülkemizdeki yaşadığımız deprem felaketi sonrası ABD / Rusya aralarındaki mücadeleyi bırakarak deprem bölgesinde bir ara beraber çalıştılar. İsrail ve Arap ülkeleri yan yana mücadele ettiler…

Bu sınırsız desteklerden (son olarak 71 ülke) ayrı ayrı söz etmeyeceğim; Sadece bir ülkeden söz etmeliyim. Senegal kurtarma ekibi gönderdi, ekip itfaiyecilerden oluşturulmuştu.

Yazımın bu bölümünün sonunda Bütün Dünya İnsanlık adına felaketlerde bir araya gelmesinin güzelliği karşısında (Kanada’dan Avusturalya’ya, Japonya’ya kadar küresel bir dostluk oluşmuş iken) bizim ülkemizde iktidar ve muhalefet bir araya gelemediler.

Basınımız ikiye ayrıldı. Televizyon kanallarımız ikiye ayrıldı. Hatta spor dünyamız bile ikiye ayrıldı…

Ülkem adına çok çok çok üzülüyorum!!!

İstanbul için düşüncelerim;

İstanbul depremi için bilim adamlarının uyarılarını biliyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı beklenen depremle ilgili bir bilim komisyonu oluşturmaktan söz ediyor, bu gerekli bir önlem. Benim önerimin de duyulmasını arz ediyorum ki çok hayat kurtaracak. Önerim; bu ülkeye biraz olsun sevginiz varsa eğer en hızlı bir şekilde İstanbul sanayisini hiç vakit kaybetmeden Anadolu’ya güvenli bölgelere taşımaya başlayın…

İstanbul için bilim insanları 7.4 büyüklüğündeki bir deprem felaketinde ne kadar yapının yıkılacağını ve ne kadar insanın yaşamını yitireceğinin hesaplarını yapıyorlar!!!

İstanbul’un nüfusunu 7-8 milyon olması için gerekli önlemleri alın.

İstanbul için en büyük risklerden birisi de iklim değişikliği ve kuraklık. Son haberlere göre barajların doluluk oranları ciddi alarm veriyor.

Ve İstanbul’da yerleşmiş tüm yabancıları ülkelerine geri gönderin.

Hatay: Son depremde en büyük felaketi yaşayan kentimiz.

ATATÜRK ve HATAY

Yer İstanbul’da bir restoran. Burada Fransa’nın Türkiye büyükelçisi var, Atatürk de aynı mekâna gelir. (O günlerde Hatay Fransa’ya bağlı Suriye topraklarındadır.) Bir komutan karşılıklı dostluktan söz ederken Ata’mızın manevi kızı havaya üç el ateş eder ve “Hatay Türk’tür ve Türk olacaktır” diye bağırır; daha sonra içeriye silah sesini duyan polisler gelir doğal olarak şaşkındırlar Ata’mız onlara görevinizi yapınız der.

Ve Afet İnan Hanım‘ı karakola götürürler. Hemen sonrası Ata’mızın kız kardeşi Makbule Hanım silahını çıkarır ve havaya üç el ateş eder ve “Hatay Türk’tür ve Türk olarak kalacaktır.” diye bağırır. Onu da karakola götürürler bu olay Fransa’nın büyükelçisini çok etkiler.

Daha sonra ATATÜRK “HATAY BENİM ŞAHSİ MESELEMDİR” der.

Atatürk gerekirse Hatay için Fransa ile savaşı bile göze alacak kararlılıktadır!!!

Hastalığı çok ilerlemiştir. Türk tugayının resmi geçidinde iki askere sırtını dayayarak sonuna kadar töreni izler. HATAY; ATA’MIZIN çok değerli armağanıdır.

İnşaat mühendisleri, mimarlar, jeoloji, jeofizik mühendisleri ve ilgili tüm kurumlar Hatay’ın yeniden yapılanmasını yeniden hayata dönmesini sağlayalım…

Bu kadim kentimizin hastanelerini çelik ve itfaiye binalarını en büyük depremlere bile dayanacak bir şekilde yapalım. Galeri sistemi ile alt yapısını yapabiliriz evlerin sıvılaşma alanlarında değil sağlam zeminlere yapılmasını çözebiliriz.

Son olarak şunu söylemek isterim:
Ata’mızın Türk ulusuna emanet ettiği bu kadim kenti sahiplenmek için en uygun zaman.
Can kayıplarını geri getirmek maalesef olanaksız…
Acımız çok büyük…
On bir ilimizin en kısa zamanda hayata dönmesi gerek…
Bu da ancak dayanışma ile sağlanabilir.

Orhan Ayber

Siz de fikrinizi söyleyin!