-
Sizin hiç çocuğunuz oldu mu?
“Sizin hiç çocuğunuz oldu mu? Benim oldu Kör oldum.” Gerçekten kör oldum. O günden sonra hiçbir şey görmez / göremez oldum. Çocuk henüz doğduğunda, daha vücudu hemşire tarafından yeni silindiği anda aldım…
-
Bekârlık Dibi Kara Bir Tenceredir
Yazımın hedef kitlesi yirmi yaşından büyük, altmış yaşından küçükler için geçerlidir. Bu kapsam dışındakiler elbette üstlerine alınabilirler ama bu onların istekleridir, ben onlara laf atmıyorum. Bekâr… Bir çöp gibidir; her an her…
-
Namazın Zararları
Namazın faydalarını 1400 yıldır anlatıyorlar. Gerçekten kısıtlı da olsa namazın insan vücuduna faydası var; en azından günde 5 defa spor yapmak orta yaş üstü insanları ve özellikle yaşlı kadınları dinç tutar. Bu açıdan…
-
Yeni Sosyal Medya Yasası’nın Amacı Nedir?
İlk bakışta masum gibi gözüken bir yasa tasarısı meclise sunuldu. Aslında, bu kanun taslağı hakkında demeç veren AKP’li vekillerin söylediğine bakılınca sanki daha önce hiç kimsenin aklına gelmeyen özel ve güzel, masumane düzenleme…
-
Evlendikten sonra yakalanacağınız hastalıklar
“Evlilik kutsal bir müessesedir” diye bir cümle devlet yöneticilerin ana felsefesidir. Müessese nedir peki? Müessese; ticari alış, verişin yapıldığı, karşılığında para ödenen kurum, kuruluştur. O zaman bizimkilerin evlilikten bahsettikleri bu olamaz! Müessesenin bir…
-
Yürekte Yanan Ateşin Alevi
Elle tutulmaz, gözle görülmez bir duygunun ifadesini anlatmak için bırakın kelimeleri, koca bir dil yetersiz kalıyorsa, dert dipsiz bir kuyunun zemininden yükselen volkan gibi yakıyordur etrafı. Tabiatın acımasız nefesi olan rüzgâr üfledikçe yanan…
-
İnsan Niçin Evlenir?
Günümüz evlilik merasimlerini düşününce bu işin, bu aşamaya nasıl geldiğini merak ededururum. Bir evlilik işlemleri düşünün: İzinler, töreler, törenler, genelekler, görenekler, mevzuat hep birlikte devrededir. Sahi ardı önü bir evlilik, bunun için bunca…
-
İki Yaz Arasında Kalan Kalbim
Bir çocuğun aşkıyla dalga geçilir, bir gencin aşkıyla gurur duyulur, bir yaşlının aşkıyla ne yapılır? Arada kalan yaşlara ne demeli? İnsan hangi yaşta âşık olmalı? Aşk kimin kapısını çalacağını nasıl planlar? Aşkın sıra…
-
Fanusta saklanan söz
Dünyanın varoluşundan, ilkel canlının yaşama başladığı o ilk günden bu yana en ağır şey nedir? İddia diyorum: Elbette bir çift sözdür! Demirden ağır, çelikten sert, ipten yumuşak ve lastik gibi süner! Kimine göre…
-
Çiçek Boynuzlu Çocuklar
Dün gibi hatırlarım, dünde kalan hatıralarımı; dünce duygularla. Ermiş kalp taşıyordum, eli bastonlu ve sakallı bir dedenin çenesinden düşen sevgi mısraları gibi. İki ayak üstünde durmayı özgürlük olarak gördüğüm, sol elle dökerek bulgur…
-
Bir Hatam Bin Hatana Bedeldir
“Beni affetmen için ne yapmam lazım?” dedi genç. Ağlamaktan ve üzüntüden gözleri kan çanağına dönmüş bir haldeydi. Ayakta durduğunu belli bile etmiyordu. Belki de daha önceden defalarca yere düşmüştü ancak şu anda da…
-
“Hata Benim, Günah Benim, Suç Benim”
Şavkından fırlamış bir hayatın serin esen yeli gibiydim; hatta gibiydik. Ruhunun nefesi bile sarhoş ederdi. Sana baktıkça müzik dinler gibi mest olan, kendine âşık bir sevgi taşı gibi döner dururdum etrafında. Beni iyi…
-
Bir Kadının Kalbinde Yaşamak Zordur
Kadınlar durun, beni hemen dövmeye kalkmayın. Az sakin olun. Bir kadının karnına ancak evladı girer, kalbine ise öyle kolay kolay girilmez. Hatta, bir kadının kalbine tam olarak girmiş bir erkek galaksinin en şanslı…
-
Sefirin Kızı’nı İzlemeyi Neden Bırakıyorum?
Aslında magazin içerikli gibi gözüken ama kökleri halkın sosyolojisine dayanan bir yazıdır bu. Bir dizi veya film temelini senaryodan alır. Senaryo ise romandan alır. Roman; halkın yasadığı veya yaşayacağı tüm olaylardır. Bu tanıma…
-
Korona Virüs İstatistiklerine Neden Güvenemiyorum?
Sağlık Bakanı, “Tek Adam” rejiminde, bana göre, olabilen en iyi performansı gösteriyor. Hastalık karşısında elinden geleni yapıyor. Niyeti de çok iyi. Bu konuda hiç kuşkum yok. Fakat, başlardaki itibarını gittikçe kaybetmekte, verdiği istatistikî…
-
Yalnız Kalpler Daha Çabuk Ölür
Ey insanlık, bir bakıyorum hayatımı alttan yukarı pompalıyorsun, zirveye çıkarıyorsun ve el kaldırmış, “Ben buradayım!” diyecek anda, tepesi üstü yere bırakıyorsun. Bir bakıyorum, zindanlara gömüyorsun, ne kadar kâbus varsa üstüme örtüyorsun. Verdiğin acısı…
-
Ben Seni Karanlıkta Sevdim
Uzaktan sevdim seni, dokunmadan, kırmadan ve hırpalamadan… Benim için mutluluk çiçeğiydin. Dalından düşmeye korkan bir kırmızı güldün; düşsen kuruyacak, düşmesen yolunacak bir gül… Enfes kokundan rüzgâr yarattım, açık hava güzelleşsin diye. Su veren…
-
Aşkın Bedeli Böyle Olmamalıydı…
Bir baktım, bir daha baktım, tekrar tekrar baktım, döndüm baktım, durdum baktım, gözüm yerinden çıktı, bakış o bakış, efsunlanmış beynim yerinde dondu, kaldı… Bu muydu aşk, dedim? Bu değildi! Dahasını bekliyordum, hatta ölümüne,…
-
Kalbimin Kanayan Yarası
Vücudumdaki hücre sayılarını bilemem. Merak da etmedim. Milyonlarca, belki milyarlarca hücre vardır. Bu hücreler ne iş yaparlar, ne faydaları var; umurumda bile değil. Benim derdim büyük. Çok büyük. Ben, kalbimdeki kanayan tüm yaraları…
-
Aşk Defterinden Sildiklerim
Sen, ilkokulda okurken bir ara delicesine âşık olduğum kız, yaşıyor musun, ölü müsün bilmiyorum bile. Seni defterimden sildim. Neden sildim? Çünkü, yüzünü bile unuttum. İnsan, sevdiğinin yüzünü unutur mu? Demek ki sevmemişim. Oynadığımız…
-
Kalbime Saplanan Bıçak
Sevda ürkekse yangın çok büyüktür, bunu anlıyor musun? Anlayamazsın, anlamak dahi istemezsin. Senden anlayış beklemem, buna hakkım dahi yok. Sevda bir ağaç tohumu gibi ekilmişken kalbime, kökleri derine dağılmış, gövdesi ayrı dallanmış durumda…
-
Ben Sana Niçin Mecburum?
Sanıyorsun ki güzelliğine vuruldum. Hayır hayır! Ruhunun derinliklerine gömülmüş bir ok gibiyim, karanlık dehlizlerde ışık arayan bir ozanım. Nefesine bağlı kalp atışlarım. Bilmelisin ki ben, ancak sende yaşarım. Bir hayat misali; sabah olunca…
-
Çok Şey İstemedim!
Ben senden ne istedim ki! Ben, beni, kitap satırları arasında bulmanı, şiir mısralarında hissetmeni istedim. Gökyüzüne bakınca resmimi görmeni, rüzgârda kokumu duymanı, göz bebeklerimde aşkı bulmanı istedim. Esen her yelin hışırtısı, düşen her…
-
O İki Kelimeyi Söyleyemedim…!
Dilim tutuldu, kalbim kırıldı, başım döndü, yüzüm kızardı, içim içime sığmaz oldu, pelbakan gibi oldum, donmuş gözlerle, donmuş yüzlerle bakar kör oldum, o iki kelimeyi söyleyemedim. Ayakta duramaz oldum, dizlerimin bağı çözüldü, midem…
-
Olmasan da Olurdu Dediklerim…
Ben, hayatımın ‘keşke’ tarafından bakıyorum olaya; elbette siz de kendi hayatınızın ‘keşke’si tarafından bakmalısınız. Olmasaydı, ne iyi olurdu dediklerim… Siyasi olarak: Şahsım hiç doğmamış olsaydı ne iyi olurdu! Bir ülkenin üstüne çöreklenmiş olan…
-
Hasta Olma Korkusu
İnsanlık tarihi hastalıklar tarihidir. Eski zamanlarda, toplumların önde gelen kişileri hastalık konusunda uzman sayılırdı. Bu nedenle, onun tavsiyeleri herkes tarafından ciddiye alınırdı. Bu durum, bilginin ve tecrübenin aktarımı nedeniyle olurdu. Sonra, ansızın iletişim…
-
Müştereklerde Birleşelim
Yani diyorum ki: Orta noktayı tespit edelim, bu orta nokta etrafında bir olalım, birlik olalım, kader birliği yapalım. Tabi fazla ileri gidip de maazallah muanaka ve musafahayı abartmayalım. Mesafeyi koruyalım. Ömür boyu sevmeyeceğim…
-
Şu “Kız Düşürme” Meselesi
Toplum düzeninin kuralını erkeklerin koyduğu, yine aynı düzeni erkeklerin bekçilik yaparak koruduğu bir dünyada yaşıyoruz. Kadının, erkeğin kaburgasından meydana geldiğinin tezini de erkeklerin savunduğu bu vahşi yaşam içinde, keşke diyorum kadınlar erkeklerin omurgasından…
-
Arkadaş Hastalıklar
“Hiçbir doktor hiçbir b.k bilmiyor!” Bu sözü benden önce birisi muhakkak söylemiştir diye tırnak içine aldım. Eğer bu sözü benden önce hiç kimse söylemedi ise, kesinlikle patenti bana aittir ve bunun cezasını çekmeye…
-
Kur’an Kursunda Falakaya Yatırıldım
“ Bir cuma günüydü. Cuma namazına hocanın tüm talebeleri ve elbette köyün tüm yaşlıları ve gençleri gelirdi. Çok kalabalık olan camide, beni şikâyet eden çocuğun tam arkasına durdum. Bir büyüğüm tavsiye etmişti. Onun…
-
Karşı Mahallenin Ekmeğini Yemek
Bir insan düşünün; ömrünün önemli bir kısmını dindar olarak ve hatta dine hizmet ederek geçirmiş, ama içindeki baskın ego, ona bir yere gelemediğini söyleyip duruyor! O da anında dinsiz mahalleye geçiveriyor, elbette el…
-
Kur’an Kursu Hocası Sidikliğimi Nasıl Bağladı?
Aslında, bu başlık bile kafamı epey karıştırdı. Hoca, Nasıl Sidikliğimi Bağladı? Hoca, Sidikliğimi Nasıl Bağladı? Nasıl Bağladı, Hoca Sidikliğimi? En sonunda bir başlık attım, nasıl olsa hepsi aynı anlama geliyor. Gerçi, bu ifadeden…
-
Peki, neden Haluk Levent?
O beni tanımaz, ben de onu tanımam. Tanışmamızın bir şeyi yok. Aslında şahsen tanışmayız. Fakat, fikren ve zirken tanışırız. Ticari faaliyette bulunduğu zamanlardan tanışırız. O batarken, ben de batarken… O hukukla dolaşırken, ben…
-
Geçmişi Unutma Hastalığı
Aslında buna “inkâr etme”, “geçmişi küçümseme” hastalığı da denilebilir. Köylüler bu duruma, “Tosbağa kabuğundan çıkmış, kendini beğenmemiş” derler. Bazı atasözlerimiz yılların imbiğinden çıkmıştır, anında hedefini bulur. Bir gün, akşam yemeğinin ardından: —Çay ne…
-
Dudak Ucuyla Öpmek
Anlatmaya çalıştığım konuya sakın önyargı ile yaklaşmayın. Konumuz, isteksiz bir şekilde öpmek değil, nefret ederek de öpmek değil. Zaten amacım da öpmeyi anlatmak değil. Kim nasıl öperse öpsün, bana ne! Öpenin de dudağı…
-
Tehlikenin Boyutu Çok Büyüdü!
Önce, klasik anlamlarının dışına çıkarak halkın anladığı dilden küçük hatırlatmalar yapalım: Özgürlük: İstediğini yapmak değil, istemediğini yapmamaktır. Halkımız artık bunun ayrımına varmıştır. Hak: Her istediğin senin olacak anlamında değil, sana uygun olanın sana…
-
Evlenecek kız mı, eğlenecek kız mı?
Bu yazıyı görenlerin yarıdan fazlasının, yazının başlığına bakıp beni linç ettiği kesindir. Halkımız diyemiyorum, toplumumuz öyle bir yere savruldu ki en ahlaksızının en çok ahlaktan bahsettiği, ahlak yönünden ahkâm kestiği bir dünya düzeninde…
-
Beni enterese etmeyen insanlar…
Dar kadro hayat süren, ülkemin geniş fikirli insanları her anda, her mekânda ve durumda bilgiçlik taslıyor. Kimisi okumuş, kimisi hiç okumamış, kimisi okuduğunun farkında bile değil; fakat herkesin buluştuğu yer, ezberlenmiş cümlelerle bir…
-
Ağır Kadınlar
“Yaratılıştan kadın olmak” diye bir deyim var mı, bilmiyorum ama yoksa da ben ekledim. Bundan sonra kullanılabilinir. Anadolu’da ve tabi dünyanın birçok yerinde “Karı gibi… Karı kılıklı… Etek giy…” şeklindeki erkek aşağılık düşünce…
-
Teknofest olmuş Damatfest!
Çok büyük umutlarla gittim Teknofest’e. Ülkenin teknolojik olarak hangi seviyeye geldiğini görmek ve bu gelişmişlikle gurur duymak istiyordum. Fakat hepsinden önemlisi de Atatürk Havaalanı’nın fuar, sergi ve gösteriye uygun olup, olmadığını görmek istiyordum.…
-
Akıl Almaz Sorular
İnsan ırkının hareketini bize anlatan bilim insanları minyatür bakterilerden, deniz canlılarına, denizden karaya, karadan ağaca, ağaçtan tekrar karaya, dağa, dağdan ovaya, evlere, mahallelere, köylere, şehirlere diye yolculuk yaptığımızı anlatırlar. Teist düşünceliler bunu inkâr…
-
Az Gelişmiş İnsanlar
Herkesin malumu; en küçük bir eleştiride biri diğerini cahillikle suçlar. Oysa kendisi belki de ondan daha cahildir. Asıl olay kısmı da burasıdır: Kim cahil, kim bilen, kim bilgili, kim akıllı resmen çorba olmuş…
-
Toprak Kokusu
Vatan neden kutsal? Kendime sorduğum en ağır soru bu. Bu soruya maddi veya manevi olarak, dinen veya bilimsel olarak verilmiş hiçbir cevabı yeterli bulmuyorum. Örneğin, kaç yaşına gelirseniz gelin, çocukluğunuzun geçtiği yeri kutsal…
-
Yılmaz Özdil’in Kitabı Üzerine
Kitabın satışa sunulmasını üzerinden epey zaman geçti. Artık her şey berraklaştı, ben de aklımdakileri yazayım istedim. Zaten satış âdetine bakınca, kitabın okuyucuda iyi bir yer edindiği kesin! Türkiye’de satış rekorları kırdı. Demek ki…
-
Neden Ve Nasıl CHP’li Oldum?
1500 yılından sonra Padişah zulümlü altında inleyen ve aynı zamanda Şeyh ve Tarikat soytarılarının baskısı altında inleyen muhafazakâr bir ülke halkı içinden çıkmış, kenarda, hatta dağ başında kalmış bir kasabanın bir köyünün güneş,…
-
Komplo Teorileriyle Yaşamak
Ben var ya… Arkası yok. Ben bu kadarım… Ama başkalarının uçuk eylemlerinin, akıl dışı olaylarının, tuhaf karakterlerinin arkası var. “ Perinçek var ya, İngiliz derinlerinin adamı… Nereden biliyorsun? Bilmiyorum ama öyle olması lazım……
-
İnsan Kendini Neden Tüketir?
Samimiyetin önemi, abartılı söylemlerin gereksizliği, zamanla tükenen insanlar, zamanın yorgunluk etkisi, tükenmişlil sendromu, her şeyi tüketmek, insanın izdüşümü,
-
Kemalizm, İdeoloji Midir?
İlk akla gelen “Atatürkçülük” ile ‘‘Kemalizm” kavramını bir birinden kesinlikle ayırmak gerekir. Atatürkçülük ayrı ve uzun bir yazı konusudur. Kemalizm, nedir? Bu sorunun cevabını bilimsel olarak verecek bir bilim insani değilim. Bu nedenle…
-
Vazgeçmek; Nereye Kadar, Ne Kadar, Nasıl !?.
Aslında konuya fedakârlık ile başlamak gerekir. Bir şey için, birisi için, çok istediğin veya senin olan bir şeyden vazgeçmek ile fedakârlıkta bulunmak arasında büyük fark vardır. Birisi için özveride bulunmak ayrı bir şeydir.…
-
Evliler, Boşandıktan Sonra Ne Yapıyor?
“Bekâra karı boşamak kolaydır!” diye çirkin bir sözü, çirkin atalarımız üretmiş. Ulan gerzek, karı demek, eş demek, hanım demek, yatağı paylaştığım, ölümüne sahip çıktığın çocukları doğuran, her yönden arkanı toplayan biri değil mi?…