Yüreğim taşar, dilim söyler
Figan ettikçe gönül bülbülüm…
Güller aşka gelir, döker göz yaşları misali duru duru;
Çiğ tanelerini renkten renge koyulmanın ahenkli, albenili güzelliğiyle.
Salındıkça aşk bağında geçmişlikle kendinden özüm,
Sürülüp-savrulur vecd ile aşkın yelinde,
Aşkın sırrında gizlidir binbir mucize…
Sırrını keşfe koyuldukça ömrüm,
Aşkın renk atlasında, bürünür halden hale;
Soyunur ruhum kasvetinden, gamından…
Aşkın gül güzelliği saatlerinde,
Ateşi de közü de hissederek özünde,
Yazar güzelliği name name sinemdeki mahpus yüreğime,
Coşup çağıldar, kanatlanıp uçar adeta yüreğim…
Aşkın kasırgasında unutarak tutsaklığını!…
Vurur heyecan heyecan çarpışlarla sineme sineme…
Tutkularda dilimi lal edip sesimi-soluğumu kesmecesine,
İnsanlığımda ilhamımın aşk, özümün sevgi;
Yıllara meydan okumaktan yorgun düşen bedenimin…
Aşka vatan olmuşluğunda
Aşka vatan olmuşluğunda!…
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ